SOĞUK SAHİLLERDEdüşünün işte., akşamın ilk vaktinde ., mesela boğazın bu yakasındasınız… hava kar- hava buz- hava ayaz ., tek başınıza yollardasınız… rüzgarın ıslığı-martıların çığlığı kulaklarınıza doluyor ama siz sanki sahilleri kaybolmuş uzak denizlerde ., sessiz dalgaların ıssızlığısınız… /ısınsın avuç içlerim ., hadi ver bir nefes daha/ . . , düşünün işte., elinizi uzatsanız tutulur ., o kadar yakındır boğazın karşı yakası… ama bir sis perdesi var ki arada göremezsiniz ., rengi kar beyazı… işte bu ., çekilen bütün hasretler için kınından fırlayan bıçaktır saplanır hayal balonlarının içine zehirli öfke gibi., umut çiçeklerine renk olur sancısı… /vay babam vay ., donuyor gördüğüm ne varsa/ . . , düşünün işte., çıkmaz sokaktan çıkmak için ., ‘vasati’ ihtimallerin tümü yanmış… son sigara cebinizdedir ama ., kibrit kutunuzda hiç çöp kalmamış… şimdi düşünün işte ., gerçek oluvermiş bütün bu düşündükleriniz siz ., nasılsa yarın olacak diyorsunuz ama bilmiyorsunuz ., son güneşi de aç kurtlar çalmış… /bu havada ancak ., ağıt yakmak yakışır martılara/ . . . . Bu şiir., şiir olarak değil de yaşadığımız bunaltıcı yaz günlerine serinlik damlatabilmek amacı taşıyan bir ‘KAMU SPOTU’ olarak yazılıyordu… Ama sonra işler değişiverdi… . CEVAT ÇEŞTEPE |
Ama en kötüsü güneşi çalan aç kurtlardı.
Şiirlerinizi okumak bir ayrıcalık benim için. Güne iyi şiirle başlamak gibisi yok.Teşekkürler.
Saygılarımla değerli şair