BENDE SUSACAĞIM
gün geldi artık
bugün kavuşma günümüz ama neden böylesin sus’malar takılmış dilinin ucuna hani bana bugün yeniden aşkını ilan edecektin ya bende en güzel elbisemi giyip sade bir şekilde çiçek yerine umut taktım saçlarıma bekledim seni mutlulukla gözlerindeki esrarı çözemiyorum bakışların kanat takmış uçuyor adeta tanıdık hüzünler akıyor gözlerinden taşlarda patlayan dalgalar gibisin susma ne olur ben her gecenin ayazında seninle kurdum düşlerimi şimdi bağrımı delen rüzgarlar esiyor bir yığın acıyı kalbime yükleyerek neden böylesin söyle unuttun mu yoksa el ele sulara devirdiğimiz gökleri pembeye boyadığımız hayallerimizi sularda yankılanan gülücüklerimizi bir kibrit çöpüyle yaktığımız hasretimizi ben sensizliğin kanatlarını kırıp senli düşler giydirdim gecelerime acıyla yeşeren her günü kestim kökünden güneşi boğazlayan kaç buluta yalvardım çiçeklenen yıldızları avuçladım ben ateşi yalnız sende gördüm senden yanmayı sevdim yüreğime ilk düştüğünde sana bağlanmayı sevdim kaç yılın şafağını kırdım senin için kaç martının kanadına yazdım ismini kaç kere kumsallara çizdim resmini şimdi susuyorsun öylemi şimdi sensizliğe seslenip bende susacağım senin gibi sen konuşana dek Sabahat Çelik |