Zaman dediğimiz yolda, adımlarınız akıl ve bilgiye ilerliyorsa, izinizi takip edenler hep güneşe yürürler...
Öğle sıcağı... kahve fincanımda tembellik yüzdürüyor saatler... balkonumda yine o kavruk karınca çalımından çok yüzümü yere geçiren yük taşıyor sırtında
Eğer görmeseydim işi gücü bırakır gün öldürürdüm güneşin silahıyla
Ansızın, zaman kapısını aralıyor gözlerim iğne deliğinden kaç ışık yılı geçiyor sayamıyorum görüyorum ki sermayesi alın teri riyazeti ahlâk nuru içinde, ateşten bir kandilmiş emeğin meali
Değil mi ki İbrahim’i mancınıkla ateşin ortasına atan Nemrut’a inat Tur Dağına bir damla su taşıdı karınca, varmasa bile tavizsiz yol almadı mı kararınca
İbrete mazhardı kıssanın hissesi Sözün bittiği yerde böyle ünledi kalem ve güneş dağlara yaslanırken komüne doğru yol aldı karıncanın güncesi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KARINCA GÜNCESİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KARINCA GÜNCESİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
her şey pak bir emek üzerine kurulmuş beli de ya sonra… sonuç elde var sıfır zira dost pak olan emek kalmadı ki hayrı olsun...kutlar sevgiler sunarım...
Ne güzel bir örnekleme olmuş sevgili Dilek Hanımcığım, kendine güven ve azimle yol alma, bir damla su veya bir mum ışığı olabilsek değil mi, sevgilerimle nice güzel şiirlere...
Evet. Dayanışma ve Yardımlaşma hususunda öncülerdir aynı zamanda.evimde bol miktarda karınca besliyorum. Tasiyamadiklari parçaları beraber sirtlandiklarına tanık oldum defalarca :)
Gerçekten enteresan varlıklar. Vücut ağırlığının 5000 katını tasiyabiliyorlarmış düsünsenize. Bu rakam bize ağır bir yük.
Hoş geldiniz Elif hanımcım.. Azminden ve yaşam şeklinden ders alınası bir koloni bu karıncalar. Gerçekten müthiş bir düzen ve komün yaşam tarzına sahipler.. Çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuz ve ziyaretiniz için.. Hayırlı ramazanlar ve yürekten sevgilerimle..
Ben edessa kralı Abgar’ın varisi Hüma
Tacım elimden gittikten sonra
Gönül ya,
Yüreğim haddini aşarak meyletmişti Zeliha’ya
O ki Komegan kralı Nemrut’un kızı
O ki güneşin doğuşuyla batışını elinde tutan hükümdar
Senin neyine gerek tacı elinden alınmış fakir
Bilmez misin İbrahim’i dahi ateşe attığını
Allah şahidimdir hiç duymadım böylesi bir acımasızlığı
Ceberrut yalnızlığım emretmiş olsa gerek
Uymuşum şeytana Zeliha’yı severek
Duymuş Zeliha’ya yandığımı Nemrut
Emirler yağdırarak askerlerine
Sürmüştü yalnızlığımı tılfındır tepesine
Yüz sürerek Halil-ül Rahman dergahına
Sığınmıştım güneşin gölgesine
Duyunca sürüldüğümü Zeliha
Olmuştu ağlayarak âma
Ve karınca
Sevdiğime inanınca
İnmişti aynzeliha gölüne
Damla damla taşıyarak Zeliha’nın gözyaşlarını
Söndürmüştü içimde büyüyen yangınlarımı
Efkan ÖTGÜN