bütün düşleri kurduksen bilmezsin, güneş toprağımıza düşmeden uyandık sevdiğim! kuşlar kanat çırpmadan daha doğmadan körpe gün sıçradık uykumuzdan. ve karanlıktan sıkıldığımız için parçaladık gecenin karnını. gönüllü yola düştük hem yol açtık hem yürüdük, önümüzde ne bir iz vardı ne de ıslık çalacak erketemiz; çelmeledik yarınlarımızı çengi çağırdık ecelle gerdeğimize, akreple şarap içtik yelkovanla eğlendik, sevdamızın rengine boyadık kadranı bütün düşleri kurduk sonuna dek sarhoş ettik zamanı. umutlarımızı bulut yaptık ki yağmurumuz olsun gönlümüze göre, hava tunçlaştı korkunçlaştı hesaba katmadık fırtınayı, ağrılı bir diş gibi hayatın ağzından kökten söküldük. pusucular çevirdi etrafımızı zulamızdaki sevdamızı çektik ya tetik düşmedi ya menzile girmediler; ya da sevgi işlemedi yüreklerine. talan yapısı silahlarla öldük taş mezarlara gömülürken bile solmadık, ağlamadık vurguncular gibi vallahi güldük billâhi güldük. ö.n . |
selamlar saygılar.