HÂDD-İ KÜSVÂŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir düşüm var, içi dışı, üstü başı .. Ay’lin ... Her sabah sen doğarsın, güneş utanır, gün sevinir. Yıllar ab-ı revan olur sükûta, tüm çığlıklar susar! Yüreğimde bir sevda meşalesi güzel gözlerin Zikrin limanlarında sahile vurunca nüshalar En tatlı hayaline gark olur özlem nöbetleri, Gönül kör kuyulardan çıkar, mavi semaya uçar. Babil’in mor salkımlı bağlarında al güller açar. Kahverengi gözlerine dû-cihân ömrü adarım. Geceye aylin saçarsın, ay utanır, şeb sevinir. Gözlerim tutulur mâh yüzüne, cümle hasret susar! Sevda coğrafyamda Dicle gibi kıvrılır saçların Serabın bedevi göğsümdeki çöle otağ kurar. En tatlı rüyalara gark olur sevda nöbetleri Firkâtin sönmüş bütün küllerini havaya saçar. İzin kalır vahamda düşlerinle saatler geçer. Bir lahza gülümsemene bütün ömrümü adarım. Süt kokan gerdanında salınır beyaz güvercinler Yay kaşlar gerilir ok kirpikler yüreğime batar. Bakışın dağlar sevdana koşan seyyahın kalbini. Her gülüşün serin Fırat olur içerime akar. Şol pınarlarda aşk-ı bâde dolmuş dudaklarına Tatlı dilin aşkın menzilinde hadd-i kusvâm olur. Sözün kalır gülüşümde, kalp saadete yol alır. Nevk-i müjgânına köle olur, ömrümü adarım. ____________________________________ ✍️🏻Not: Sevda’nın nârıyla râm olmak güzel! ____________________________________ |
Ne kadar naif ne kadar güzel bir tarzda yazılmış şiirdi. Gün içerisinde okuduğum nadide şiirlerden bir tanesini yazan kaleminizi kutluyorum.
Şiir aşkın ve sevdanın kalem üzerinde yarattığı derinliği dünyasında nasıl yankılandığını, sevdaya duyulan hayranlığı, aşka bağlılığını doğanın farklı imgeleriyle betimlenmesi ile ruhumuzda farklı kapılar açtı.
Ay, deniz rüzgar gibi doğa unsurları sevdanın etkisiyle canlılık kazandırmış
"Her sabah sen doğarsın, güneş utanır, gün sevinir" ve "Geceye aylin saçarsın, ay utanır, şeb sevinir" adeta doğa sevgiliyi kıskanmış.... Sevgilinin varlığını doğanın ruhu beslemiş.
"En tatlı hayaline gark olur özlem nöbetleri" Özlem ancak böylesine güzel anlatılırdı hasret bekleyiş....Zamanla özlem şairin tüm dünyasına hükmeder. "sevda coğrafyamda Dicle gibi kıvrılır saçların" sevdanın aşkın bir nehir gibi ruhuna aktığını ve kalbinin o kıvrımları takip ettiğini ifade etmek huzurla okumaya devam ettiğim şiir...
"Kahverengi gözlerine dû-cihân ömrü adarım" ve "Bir lahza gülümsemene bütün ömrümü adarım" bağlılık ve aşkın yüceltilmesinin vurgulanması hayatının merkezine oturmasının vurgulanması aşkın yüceliği karşısında kim boyun eğmez ki....
Kalem sevileni öyle yüceltmiş öyle ideal olduğunu belirtmek istemiş ki "Süt kokan gerdanında salınır beyaz güvercinler" ve "Yay kaşlar gerilir ok kirpikler yüreğime batar" gibi imgeler kullanır. Sevgilinin her yönüyle güzelliğini ifade eder. Sevilen kişinin bakışı gülüşü hareketleri hangimiz için bir çok anlam ifade etmez ki.
"Sözün kalır gülüşümde, kalp saadete yol alır" ve "Nevk-i müjgânına köle olur, ömrümü adarım" aşk karşısında teslimiyetini ve sevdiği kişi için yaptığı fedakârlığı vurgulamakta.
Oldukça lirik ve romantik bir dille yazılan şiirin her dizesinde sevdanın yüceliği derinliği ve doğayla özdeşleştirildiği mısraların bize yansıması
"Günümün şiiri" olarak gönle düşmesine sebep oldu.
Nicelerine
Şiir ola.