Kınından sıyrılmış vedalar
“Tüm mevsimler vedalar ve savaşlar için erkendir”
Debora’nın savaş şarkılarından beslenmişler her mevsim veda edebiliyorlar ve hep kalabalık sokaklarda bırakıyorlar avuçlarıma -ki bilerek seçiliyor kalabalık sokaklar gözden bir an önce kaybolmak için- Elveda yasak meyve sanki yanına yanına sokuluyorlar Ellerimden tutun diyorum Cümlemin sonunu beklemiyorlar -Neden cennetten hep ben düşüyorum- “Küfür etmeyi bilmiyorum ve korkuyorum” Yolunu kaybetmiş oluyor hep Düştüğüm yerde insanlar Bir kısmı ayarı kaçmış gerekçelerle birbirinin üzerine kusuyor Bir kısmı şivesi de bozuk devrik cümlelerle konuşuyor Bir kısmı bakışları donuk boylu boyunca yırtılmış oturuyor Bir kısmı yangınlar çıkarıp arka sokaklarda ecelle elim sende oynuyor -ki bilerek seçiliyor arka sokaklar ateşi çakıp karanlıkta kaybolmak için- Tüm duvarlarında şehrin -ve kaldırımlarında- sürünen çıldıran sayıklayan diş bileyen yemin bozan …. gölgeler faili meçhul değil ya da anonim Hepsi benim suretim “Gidenler ve kimliksizler kurşun hesabı yapmıyor” Ellerinin arkasına saklanmış yalnızlar ilişiyor gözlerime -Ebabil değiller ki kendilerini korusunlar- Cellatları ile tanışıp isimlerini listeye ekliyorlar sonra da bir köşeye çekilip ellerine tutuşturulan vedaları sinelerine kazıyorlar Vakitleri dar Oyunda son el ve koz yara Sahi neden bırakmıyor ki cellatlar namluların ucunu soğumaya “Son bir sigara içimlik canım kalmış Belli ki kınından sıyrılmış bir veda daha yaklaşıyor” Özgür SARAÇ / Râzı 05/02/2016Denizli |
Konuyu inceleyerek anlatan güzel betimleme.
Beğendim…
....................................... Saygı ve Selamlar...