ey mal mülk sahibiey mal mülk sahibi ölüm geldi ara bul kefeninin cebini saat çaldı düşün kaçıp kurtulacağın yeri sürüp gitti bir koşuşturmaca dupduru bir nehir akıp gitti önünden nehirde yüzenler boğulanlar kıyıya çıkanlar oldu nehirde yıkanan boğulan ölen çocuklar ne kadar sıkıntı ne kadar umutsuzluk ne kadar acı bıraktı içine kimin kulağından tutup bindirdin adalet terazisine uzakta duruyor bak gülerek dünya kadar zulmün savaşın mülteciliğin ayrımında değil sanki bu ölenler sinek değil bu akan kan insan kanı suyun kıyısına ölü balık gibi vuranlar az önce umutla biniyordu umut teknesine ölünce kaplayacağın yer belli dünyada kalacak altınların alt üst edecek sarayını varisler izin verecekler mezarında dikenli gülün bitmesine bir tavuk üstünde eşinecek bir horoz ötecek sövecek rahmet okuyana kalkıp da yerinden bir yanıt verebilecek misin? hani sıkıyordun avucundakini vermemek için bir yoksula emin misin ölmeyeceğine!.. 06. 01. 2016 / Nazik Gülünay |