Aramaya çıktım şiiriezilmiş taşın son kırıntısı indim tepelere, bun içinde durmadan hamur yoğuruyordu kadınlar durmadan bebe doğuruyordu elleri çiğdemden sarı, çiğdemden olgun çiğdem satan çocuklar biliyorlardı taş olmayı ellerinin arasında başları düşünmeyi ben yağmurlu bulut bilmiyordum yağmayı bodur ekinlere susuz bahçelere fi taneleri yiyorduk nohut patates kavun çamur bir ayakkabıydı ayaklarımız ellerimiz çamur bebesi bahçe gözlüyorduk kargaları kovalıyorduk mısırlardan çocuk Atatürk gibi var olmayan kuştuk kanatsız çekirge kovalayan göldü küçük su birikintisi 22. 05. 1986 / Nazik Gülünay |
hele bi de Atatürk var başıma tac ederim bu şiiri sevgili Nazik
bayıldım...