gelmeyen Şubatın hediyesibütün bir gece içimde uludu durdu itler sonra sabaha yakın bir yerlerdeydim geldi karşıma oturdu korkunç kelimeler hangi kitabı bekliyorsunuz böyle zavallı ellerim eskilerin masallarından geliyorum Tanrım seni uydurduğumu söylüyorlar yanaklarıma oturan ayaza inat bu şehrin şafağını severim en çok en çok da bu vakitlerde incinir ahımdan kaldırım taşları hisara çıkan yoldayım bir başıma çok infazlar görmüş şu ağaçların dallarına bak sanki saat kulesinde unutulan zaman benim benim kırk kilit otuyla karıştırdığım dilimin pelteleşen yanındaki sevgili hayallerim var tutturmuşum çekiyorum uzaklara doğru pelesenk ağacından tespihin ışıltılı gümüşüne kendi kendime sardığım gülüşlerini önce gülüyorum sonra ölüyorum sana biri işaret etti eliyle bakın dedi bakın şu adam olsa olsa raflardaki ucuz kitapların o sevimsiz ucube şairidir bu gün ne sevimsiz bir ifade ne ucuz bir gelişim evet dedim çıkacak bu kitap için aslında üzgünüm keşke iki şişe şaraba bir ömrü satmamış olsaydım |
önce gülüyorum sonra ölüyorum sana "
Anlatım ve uslup bu dizelerde şahikalara tırmanmış. Şiiriyet değeri oldukça yüksek , göklere eli değmiş gibiydi.
Tebrik ederim.Saygılarımla.