Sevgili zeytin AğacıSahile uzanan yoldan İğde ağaçlarına ağlayan bir kadın gibiydi deniz Med ve Cezir dalgaları içinde yanan Ay kayıp sevgililer solosu bu mevsimde Tanrım nefesim ayrılık uluyor dağlarında gençliğim ağlıyor kız kardeşlerime sen yoksun ben yokum hiç kimse yok içimde bir tek Zeytin ağacımdan umutluyum ölümcül yaralarım olsa da neyleyim yaşamak zamanla ilgili bir şey değil inanın bir müddet daha kararana kadar beklemeliyim kaç cinayetin suç aleti olduğumu bilemeden kaç kemik kırıldı mezarlarda üstü üstüne biriken yağın tozun demirin laneti bu dünya kendinden geçemeyenlerin nefretinden oluşan kibirli budalalar ordusu doğrusu bu öyle bir sarmal içinde kaldık ki bilinmez infazlardan arta kalmış kanlı bir ölüyüm telaşesinde gönlümün farkına varılamayan temaşalarda ışıl ışıl bir şehir yangınına dönmüş metruk binalardan farksız kadınlar için avuçlarımdan su içerken gagası kırılan kuşlar uçup gidiverseler ruhumu da götürüverecek gibiydiler kalsalar bir ömür seninle kaldığım yerde babamın öldüğü hafta diktiğim ağacın evimin boyunu geçtiğini görmek hülasa acıdır oldum olası uzak kaldığım ellerinden bir yudum su dahi içemeyen ben şimdi anlıyorum tadını karga tulumba geçip gidiveren bir ömrün sonlarına yakın bir zaman sarnıcında biriken eyvahların etrafında yakılan anıların hatıralarıyla karardıkça güzelleşen meyvesini zeytinin |