BİR ŞİİRDEN ÇOK ÖTE...Zamanın ertesinde zembille indiğimdin: Seferi iklimin kâh kasidesi kâh kat izi Aşkın da yok iken ederi Nesri idin yüreğin kilitli Ve d/okunaklı el yazımdan sökün eden nice firari düşü Tecil ve de tescil eden Sancılı bir oluşum bir mevta bir haz bir kayıp Belki de ayıp addedilebilecek aşırı sevgimden Doz aşımı özlemin gideremediği Gönlün sebilinden su içen Kalemin sesi ve gücü Duyguların sönmez iken feri Aşkın azadesi sözcüklerin kat izi Mıhlanmıştım… Kelimelerim de… Anlatamadıklarımı yüklediğim imgelere Birer birer Erişkin bir z/afiyet ya da değil Ergen sevgilerin mutlak hâkimiyeti Hatta ve hatta çocuksu alabildiğine masum Hemhal olduğum yalnızlığın kıtalarından Aşırdığım bazen bir buz dağı bazen okyanus Kuruyan dere yataklarını tahliye eden kalemin gönül pınarı Nice akis Nice eksiz Aşkın hışmı Çaresizliğin ayak izi Ruhumda gülle Sırtımda heybe Aşkın harabesi Evrelerden seken bir kuşun kurşun ağırlığında sevgisi Her kanat açışı Bazen ölüm Her göç mevsimin telaşı Yüreğinde sükûnete davetiye hazırlayan Rabbin kudreti Kalp gözüm Delik ceplerim Dökülen pul pul Arkasından topladığım nal misali Hiçliğin hicreti Aşkın devre dışı kaldığı Mantığın hır gür içerisinde duygulara bodoslama daldığı Bazen bir menkıbe ya da öykü Şiir ve şuur altı Gizemin nefesinde solan gülün kırık dalı Ve nakşeden yeni güne Boca ettiğim kadar umudu ve aşkı Bir şiirden çok öte İç sesin sönmez ışığı Sonlanmayan fermanı İrdeleyebildiği kadar ölüm, yaşanan hayatı Daha neyi yaşadım ki ya da ne gördüm? Kalp gözüme sürme çekmeden Alabildiğine doğal ve de duygularla hemhal Büyüttüğüm kadar da sizi gözümde Özümden sökün eden her söz varsa yoksa aşkın izinde… |