CEBİMDEBir kırlangıç üşümesi unutmuşum cebimde Parmağımdaydı en son. Kırılmışım, dökülmüş içimin meyi Tek başıma kuşatmışım Terk edilmiş bir kaleyi Yorgunum, Yaralı değil. Üç beş kürek toprak ile Doldurur yine yürürüm Senin uçurum zannedip Geri döndüğün çukuru. Gül tohumu niyetine Avucumda taşıdığım nasırı Yangınından artakalan külde büyüteceğim Yüzümdeki kedere merhem olacak yaprağı. Bir diken batması unutmuşum cebimde Parmağımdaydı en son. Biz aslında güzeldik ayna kirliydi Tuttuk elimizle sildik Biz de kirlendik Hayat yormuştu seni Biraz dinlendin gölgemde. Sele kapıldı gitti Aklımla kalbimin arasındaki köprü, İki karşı kıyıdan birbirine bakıyor Düşlerim, düşmelerim. Anladım sonunda nerde yanlış yaptığımı, Acı beni çoğalttıkça Kendini azaltır sandım. Bir şiir dizesi unutmuşum cebime Parmağımdaydı en son Bükülmüş demir gibiyim Sabrım sebebim olacak, Bana birşey söyleyin suskun bulutlar Bakışlarımla göğün Karnını deşeceğim! Düşlerim diken üstünde Kalbim gövdemde mayın, Kenarından geçip gidin Basmayın. Aşk ile yoksulluğun arasına gerilmiş İncecik bir iplikte Canbazlık yapıyordum, Öyle baktın ki yüzüme Dengem bozuldu. Suya düşmüş kum tanesi kadar ağırdım Ağacın gövdesini tırmanan böcek gibi hafif Yol gibi uzundum Ömür gibi kısa, Denizden kopan ırmağı Kuruttum bir bozkırda. Say ki zifir karanlıkta Biraz körebe oynadık Ben gözü bağlı, Sen gözü açık. Geçen bahar çocuktuk kış gelmeden büyüdük Zamanın sırrına kafa yormuyorum artık Gökyüzü maviymiş, dağlar yeşilmiş, Bana faydası mı var yağmur toprağa değmiş? Haydi hayat arıt bizi Sevdik kirlendik. Bir kadeh rakım kalmış Sanki dünyaya yeter, Bir tatlı sarhoşluk unutmuşum cebimde Parmağımdaydı en son. Barış Çelimli |