Ümmühan
Ümmühan bir ceylan
Doğru bildiniz yaralı Ala gözlü gök gülüşlü Onbeşinde bir ceylan. Ağacı, dalı, kuşu, Göğü görmez yürürken. Başı önde kara lastik ucunda Aldığı nefesten ürken, Sızı döşünde bir ceylan. Orman gibi güzel Dağ gibi dalgın Göl gibi durgun. Okuması yazması yok Destanlar biriktirir. Dert pişirir Gönül düşürür Sever, umar, diyemez. Büyür Ümmühan yavaş yavaş, Efkarıyla başabaş. Dili yasak Ümmühan’ın Gönlü yasak. Düşü, gülüşü Kalırsa gidişi, giderse gelişi yasak. Bahçe beller, tarla sürer, Ekmek açar, dokur hasırı Çocuk gülüşü, gençlik düşü bir yana Sızlatır Ümmühan’ı ellerinin nasırı. Büyüdükçe büyür işe güce, Tarlaya, yazıya, yabana Serpilir dile destan. Bekler Ümmühan’ı hangi kapıya yollanacaksa Oranın işi gücü harmanı, Kurtulmaz gönlü yastan. Ümmühan bir ceylan Doğru bildiniz yaralı. Şu tepenin arkasını görmemiş Saysan on kişiye gülümsememiş. Gülüşünü yasak etmiş atası, bata töresi Batmış karanlığa Ümmühan’ın Ala gözü, gök gülüşü, ata yöresi. Eğilse karnında yük doğrulsa sırtında yük Dili zincire vurulmuş Diyemez derdi büyük... Barış Çelimli |
Su gibi akıp gitti şiir okurken desem yerinde olur sanırım...
Kalemine ve yüreğine sağlık şairin...