Meczupların Sofrası
Düşten yükselişler renksiz düşüşler
yol yordam bilinmezlik aranın muştu fellik fellik kuru üzüm çöpleri hurma dalları yanık buğday kokusu emektar değirmen etrafında gezinen yaralı güvercinler ölüm musallat olmuş ucube bir yazgı kuşanmış haneleri yargı almış gardını sinmiş suskunluğa metruk bir kent sessizliği kargaların kargışı zift renkli güneş pasaklı bir gelincik ay gökte gulyabani yıldızlar arsız cadılar inler her zerresinde toprağın çığlıkların korku düşümü meczuplar buluşmasıdır bu şehrin dağ yamacında çıkılacak; dağın ağarmış başına. Şirret olmuş küpe leyla’nın kulak memelerinde aşk bir yalancı gölge rüzgârın piç ettiği cem olmuş mecnun’un yürek tutulmaları meczupların bakır sofrasında aşk bölüşülür şimdi meczuplar arasında. |