kağıt kuşlar
“ kağıt kuşlarıma “
yağmur yağıyor bir kurşun asker ağlıyor göğsümde horoz şekerlerinin gölgesi düşüyor dizlerime füsunkar sanrılar… şehir büyütürken beni ansızın kayboluyor ellerin şiiri yoran fincancı katırlarını ürkütmek niyetim kavgam bal gözlü sığırcıkların “ yollarını aydınlatan hırsız feneri “ ile neredeyim ben oysa daha doyamadım gözlerine seğiren bir göz gibi seninle kalmak olmuyor aysız geceler ışık vermiyor bırakalım herkes sesine uyansın geri ver ellerimi istanbul beni bekler beni bekler “ keşiş ruhlu sokağım “ kabuğu incitme vaktinde can taşırdı içinde gönül gençyılmaz |