Ömrümün İçicisi’’ uzayıp gidecekse dağların yalnızlığı hep bu kederle yıkılır kalırım ömrümce sen yüzünden ’’ ihtimaller tarifesine sığınmadan önce haşr olunan bir günde öpecekken toprağı geceler ve çığlıklar insanlığın kararan yüzlerine tükürmeliydi eksilmesin diye yeryüzünün ışığı bu onun ’ ol ’ dediği tek tesellimizdi artık boşunadır alemin sarhoşluğu çoğu zaman depremler olsa da hep uzakta sevda varsa komşu denizlerin serinliği de vardı daima şimdi devrilsin ne varsa kendiliğinden çoğalan uzayıp gidiyor ya zamanla insancıklar hep aynı türeyişler değil miydi solduran gençliğimizi esefle düşerken yüzümüzden damlacıklar ah ömrümün içicisi sen ey kendi taşkınlarına üvey duran hayranlıkla başlayan bir hikayenin son kahramanı sınanmış olmak da güzeldi azalarımdan geçerken eyyûb |