-bir tutam adressizlik-Lades.. Ve yine sen kazandın masumluğun çocuk yüzlü kekemeliğini. -Yakam açık yattım diye göğsüne, İki yakam bir araya gelmiyor. Bir tutam adressizlik bıraktığın geriye, Sorsan herkes biliyor, kimse tarif edemiyor.. Meğer öyleymiş demek boğar bu saatten sonra ruhumu, Ucunda bilmem ne olan değneklerle dövülürüm kendimden.. Sımsıkı sarıldığım saçlarını miraca ertelerim.. Tut ki giderken bırakırım herşeyi dermansızlığına, Tut ki son bir şiir de ölür giderim. Tövbesine bulandığım dillerinin beni körebe ilan edeceği, Hiç aklıma gelmezdi inanır mısın..? Acıyor dediğimde kalbim, korkumu gizlemiştim lokmalarımdan.. Başka bir seher de bir başkasının hayaline gömüp beni, Haram ilan edildiğim düştü uykularıma.. Bir ağustos ayazı gibi Bilmem her nasıl oluyorsa..! Ruhumun beni düşürdüğü bu kansız pusu da, Her günün her saatinde vuruluyorum. Beyaz durur diye hayal ettiğim yıldızlar, Her adım attığım da en merhametsiz karanlıklara bürünüyorlar. Bilmem bir insan ömründe paham nedir.. Üzerime yıkılan bi enkaz da, Avuç dolusu umutlara satılırım.. Pişmanım eskidendi demekten ama, Ben artık bir tek geçmişe ianırım... Alnımın ortasını tutturamadığın bu isabetsizlik, Tepeden tırnağa sadakalanır yokluğundan. Bu sürgünü boynuma bağladığın iplerini, Sen mi verdin bir başkasına unutulmuşluğumdan... ’’Yaş bırakmadığın gözlerimi sebebi yitik anılara yükledim.. Gelişim bir uçurum uyruksuzluğundan. -kiralık bir kurşunla kim vurdu ya gittim. bu ömrün kangren mutsuzluğundan. Ve yine sen kazandın masumluğun çocuk yüzlü kekemeliğini. Artık helalindir... İsmail Yılmaz |