düşlerim saçılmış ortalığapencerenin buğusuna üşüme yazmış parmakları eldiveni bir tek saçlarımı okşarken kullanıyor demekki.. yamalı sözlerinde hayata tutunmak bedava bir tek. ayyuka çıkmak pahalı ne yapsın... müebbete hüzün giymiş sözlerim kanlı bu pusuda kanım bozuk çıkmamış. bir gözüm seni ararken meçhulde öbürü hala seni aradığına ağlar durur. yaralıyım tamam uzaklaşırken cennetimden düşlerim saçılmış ortalığa uğultulu bir nefes yüklenirken ciğerimden. üç beş cümleyle ikna edebilir vefasını sonu noktayla biten duaları var fütursuz. susuz bırakılmış bilmem ne çiçeği gibi ölürken karanlıkta... nabızlarında bir cinayetin ayini atar onun. çünkü; pazar pazarında daha ucuz çarşamba pazarından aldığı yemin.. adıma şöhretlenmiş bir beddua varsa ortalıkta bir tek ona düşer dilinden amin. sonra öncesini yaftalar boyun eğmez buyruklara bir bakmışsın bembeyaz ülküne kusmuş katran karası hurafeleri. "altı üstü "sevmiyorum" demek yeterli oysa tabi "seviyorum" diyende oysa..." haram günleri orta yerinden kestiler doğmuyor doğması gereken ufuklara. çırılçıplak yalanların keyfini sür sürebildiğince... -asılmış ayak uçlarından sancılarım elimde değil kelepçeli hazanlarım. göç eşiği gamlı bu yolculuğu yükleyip heybeme ben gidiyorum... şimdi sen avuçlar sıvazlanmış halde gül gülebildiğince... "son gülen iyi güler derler. can çekiştiğin güne kadar iyi günler..." İsmail Yılmaz |