zül kılınmış sözlerim kulaklarına"orada buradan habersiz geçirdiğin her günü, burada oradan habersiz geçirdiğim günlere anlatırsın..." içini doldurmuşlar hiçliğin, zül kılınmış sözlerim kulaklarına. üzülmüşüm haberim bile yok, yokluğun mühür olmuş alın yazıma... tutsak bıraktın belki, belki de evvele uğurladın beni. ama habersizim suçum yok ! boğazıma sıkışmış feveranımla, satıcım gırla alıcım yok... umruma düşen ilk ağrıydı b/akışın, yurdum küle dönmüştü güpe gündüz. yaprak yaprak döküldüm son bahara, el ele tutuşmak ömürdü umuda... -sonra kanayan bulutlar gönderdin göklerime, çözülmez düğümler çoçuksu bileklerime. susmak için sır yükledin harflerime... anladım ki can yaprağımı dökmüşüm sana, paha etmemiş şiir şiir yakarışlarım. gülüşüne kurban gitmiş bakışlarım... "düş bozumu düştü düşlerimin içine. ve ben bilmem nasıl inandım, gelgeç heves biriktiren birine" avuçlarım içi boş sandık gibi, tırnaklarım yarıdan az eksik yenmiş. şiirlerim bikes, ağzımda yundu bozması bir tat. uykum kendi içine kaçtı biraz, göğsümde gam yağması vakitler, biraz eder biraz keder... " öyküsünde şükür menşehli bir namaz, besmeleyi evde unutmuş madrabaz.." öbür gün pazar bir kilo incir al, bulursan kiraz... İsmail Yılmaz |