" bıçak kesimi unutmuşsun beni"ikinci sınıf sözlerin yorgunluğu, göz gördü sanrılarıyla yaşanan aşklar. güneşsiz gölge misali umutsuz, arıyorum seni sokaklarda, kaldırım tozundan bile gurursuz... saç teline yüklediğim cümle hayalleri, ayaz kesemeyen rüzgarlara savurdun, adım adım adımdan soğuyorum sayende. tüm evveller geç oldu, tüm geç kalmalar erken... kapı deliğine sıkışmış özlemle, tir tir titriyorum sen geçerken... bir ayağımı iki pabuca soktuğundan beri, bir yanım dışarda benim. içimden gelenlerle geldim sana, geri gidemeyeşim ondandır. oysa başımın üstünde yerin var diye, girmiştim ben söze. başımdan dökülen köze, kor olacağını bilemezdim... -gözlerinden yandığım bu yangını, bir tatlı dilin söndürürdü... vedana bir el ekleyip, elveda dedin kusursuzca. oysa ! ben seni son baharda düşen ilk yaprak gibi sevmiştim, kendimden habersiz fütursuzca... yarınlarına müptela bir ömür beklerken saklıda, göz görsün diye secdelenmek düştü bahtıma. ben seni sustuğun gün kadar dua ile sevdim, sen bıçak kesimi unutmuşsun beni, ben sus pus çırpınırken avluda... "pervasızca yok edilmiş ölü kılınmış şiirlerim olsun ben kan revanda özlerim..." İsmail Yılmaz |
Sevdaları bitmez heyecanla yazan Kalemine sağlık..
Taktirlerimle Beğendim...
.................................................. Saygı ve Selamlar