Çok daha, daha’dan da çok- damlıyorum yine de dolmuyor içimdeki boşluk geldiğim yol gitmeler için değil aklımı kaldığı yerden çöz yolla açılsın artık ağzımın demir kapısı ruhum için gökyüzü bak, ayaklarım için toprak son gemi de gitti artık, son yol yüründü son aşk unutuldu çoktan kendini hayata çok alçaktan bırak çarpıp parçalanalım varsın, neye bu kanatlar bu rüzgar neye yoksa,bu göğse sıkışmış gümleyen yumruk niye söz geçmez bir tek suya ve aşka orda sönüp gidersin , burada yana yana dönen pervane benim kalabalığın gücü yetmiyor unutturmaya hiçbir şeyin gözlerini andırmadığı bu evrende silinmeye yazılmış gibi yüzüm, ellerim benden öyle uzak bir toz tanesiyim eskisinden fena “yine de seviyorum aklımın toprağında köklenmeni” - |
vay ki ne vay
defterde gözden kaçan ne cevherler varmış
ben bu şiiri kaptım gidiyorum
arkamda tebriklerimi bırakara