-Zifiri bir karanlık öyküsü-Zifiri bir karanlık öyküsü dilimde, Her yanım sarılmış sihirsizim. Hayaline ulaşan göklerim bulutlanmış, Çakır çakmak gözlerim gözlerine yakalanmış, Düşüyor her sözünden bin olasıca yalan, Bir yanım kanıyor bir yanım perişan. Kıpırdıyor şuracıkta bir yerlerde kalbim, Kavgası belli değil tövbesinden şehirsizim. Nasıl uzaklarda yaşıyorsun..? bu nasıl menzil..! Örseleniyor kelimelerim telaşımdan, habersizim. Görüyor gözlerin beni kirpik arasından, Bir yüzüm ağlıyor bir yüzüm perişan. Rüzgarına bulanan üşümüşlük tebessümü, Bak sensizken yadırgama..! hedefsizim. İskembeden düşmüş gecelerim toprağa, Yokluğundan eskidim sokaklarda nefessizim. Örüyor kaderin beni ilmik yuvasından, Bir ömrüm batıyor bir ömrüm perişan. Ağlamaklı bir kış uykusu sol yanımda, Yarım bırakılmışlığımla kadavradan edepsizim. Kundakladın cümlelerimi kahve fallarında, Bir kopyanın kirli beyazında bil ki sessizim. Duyuyor kulakların beni rüzgar uğultusundan, Bir şiirim yakıyor bir şiirim perişan. Öyle ki tereddütsüz kovulmuşum göz bebeklerinden, Bu sebebden mütevvellit iki ömür hayalsizim. Hiçbir vakit vazgeçmedim sevmekten ellerini, Öldür beni tırnak uçlarınla..! Kan kırmızı bir ufukta, sükuta değin kefensizim. Biliyor yüreğin beni sevda uçurumundan. Bir intihar adıyor bir intihara nişan... ’’anlamını yitirmiş kırık dökük bir ömrü soytarılaştırdın mezarı darmadağın olanın toprağı da tedirgin olur.’’ İsmail YILMAZ |