dumanlandım
abiler ablalar
hem de güpegündüz
hem de daha kahvaltımı yapmadan
odalar dolusu küfrüm aha şuramda birikti
tam karşımda çay bardağım vardı içinde çay
hem de daha bir yudum bile içilmemiş
anlayacağınız günün en olağanüstü saatleriydi
zihnimin tam yerine gelmediği saatleri severim ben
adım daha rüyalardan dönmemiştir
saçım sakalım (pardon sakalım yok) hiç bana benzemez
Tanrı sanki o gün, en son beni insan şekline sokacak belli
ben de bir yanlışlık var dememe kalmadan
eşim tişörtünü ters giymişsin beni böyle mi uğurlayacaksın dedi
Totem yapıyorum hayatım dedim
bugün hiç ölüm olmayacak ülkemde
hemen inandı balım
on iki yıl falan önceydi biz böyle şeyleri kafaya takmazdık
olmayacak şeyler ölmeye başlayınca zulmü kanıksar olduk
halbuki kiramızı o ay ödedik mi aydan aya kavga falan ederdik, ekşin olurdu azcık
neyse uğurladım balımı o çalışsın çünkü babalar çalışır
iyi de kendi yalanımı kendim sevdim
değiştirmedim tişörtü , hayatla böyle dalga geçince mesudum
hem belki saçımın sakalımın ( pardon sakalım yok) dağınıklığına dikkat etmemiştir
hala genç ve güzelim..fklmmlklmnöp..:D

ne diyordum
dumanlandım sis oldum pus oldum
dumandan aşağısı kasımpaşa değil be abiler ablalar
hani dipten bi sıkıntı gelir soldan soldan vurur
sağ nihilizmdir ya hani yukarıda kuşlar uçar hayat kısadır hani
hani uzar geceler her şarkı bir başka gezegen her şiir onların uydusu
tam bu noktada mahalle imamı cenaze ilanı okur
tanımazsın etmezsin ama kulak kesilir dinlersin
ağaçtan ayrılan yaprak sıradan ölüm direnen yaşam
ömrün azlığına iç çekemeden benzin fiyatları çocuğun okul masrafları
ah benim nazlı çayım bir yudum içeyim diyemeden
susarsın
aklındaki sayaç tıkanmıştır
lavoba deliği değil ki açasın
işte tam bu noktada o biriktirdiğin küfürleri hedefe boşaltırsın
umut aslında masumiyettir
direnmek farz
Tanrı saçımı sakalımı (pardon sakalım yok) kutsasın
dediydim gözüme bir şey kaçtı
ağlamayı müthiş arzuluyorum
fakat hayatı tanıdıkça


ya işte bu çayı da böyle içerler...