mimoza(1) içimin derinliklerinden gelen hadi birlikte ölelim bu şiire bulutların içinden seslenip suyun saflığını konuşalım bir gök aralığı bırakalım sancılarımıza dudaklarımızda kıvılcımlar çaksın güneş sen gölgeni öp ben gölgemi öpeyim çok korkarsak birbirimizi aklımız kalınlaşırsa kadere kükreyelim yok olsun o mutsuz çizgi ve ağırlığı acının ömrün kırgınlığı gül parmaklarımız kenetlensin biz büyüdük tenimiz bela tinimiz çırılçıplak nasıl çiçekleniriz bunu uçurumlara soralım anladığımızda şarkılar gibi koşarız susarız sonra aşka doğru (2) zehirlendiğimiz günler sağlığı bozuk hüzünler tenine dokunduğumuz tanıklar çok uzağında intiharımızın geceden kaçan bir şafak vakti aşk ol aşk ol aşk ol bana yahut ümitten sancılanırken fırtınam şaşırt beni çok renkli şaşırt mavime yeni bir ton bul mesela çocuk merakı dolsun gözlerim gösüm kımıldanışlara kalksın tutuşsun kırmızının koynu *alla beni pulla beni, çok desenli nasırlaşmış inadım törpülesin yanlızlıklarımı aynalardan geçir toz olayım Venüs de uyuyayım plüton da uyanayım dudaklarının kıvrımına ineyim öp diye (3) bulutların çoğalmasıdır tutkularım yağmuru çıldırtmaya hazır meydan okumaya ağulara sonrası düş tarlası sonrası sırdaş bir nefes sevgili toprak kokusu ışığın kitabeler yazdığı bu nehir adını dev puntalarla kazımalı kalbine sana bakmanın inceliğini yaşamalı deli bir mucizenin gelişini diz çöküp gözlerine anlatmalı içindeki beni bana hiç verme vermem seni |
Tebrik ederim...