ihanet
ölgün
sen bıraktığından beri ellerim boynu bükük bir pınarın dipsiz yalnızlığı düşlerim Rahmet yağsın oluk oluk üstüme öyle muhtacım Yarab sana aşkın son demleri sarardı dallarım safa merve arasında kuş olmuş seken Hacer ‘in dizlerinin kuvveti olsa cennetle cehennem arasına gerilmiş yüreğimde benzemez zerdüşt’ün ateşine cehennem harı kapkaranlık tünellerin boğumlarında yitirmek duyuları ardından put kesilmek yıkandıkça ateşle cisimleri bir türlü boşalmak bilmeyen kum saati kağnı hızı zamansızlık ateşse dolu dizgin telaşlı kevser havuzunda ne kadar bekler bilinmez göksel ismi Ahmet olan -İbnüz-Zebiheyn’in Oğlu- gözleri ıslak ıslak tılsımlı nağmelerle yakarışları İncire Zeytine Yemin Edene... kol kol her istikamete dağılan kör topal mahşerî bir insanlık “her nimetin bir külfeti vardır” Allah’ın huzurunda insanlık Allah’ın huzurunda sen ve ben şimdi hesap ver sığmaz teraziye ... ihanet gönül gençyılmaz |
Kutluyorum
Yüreğine sağlık, kalemin daim olsun
_________________________________________Saygılar