eylül yüzlü aşkım benimşimdi ben eylül yüzlü bir çocuğun gözlerinde aklıyorum kendimi asi bir şubat soğukluğunda zemheriyi hiçe sayarak ayazdan kalma duygularımı sersem güneşin bakışlarına ısınır mı? bilmem ki aşk dudağının kıvrımlarından inerken yüreğime idama mahkum bir adamın bakışlarındaydı sevgi ve hayallerim kanat çırptıkça göğün deli maviliğine biliyordum ki aşk dolu yüreğime bu şehir dar gelecekti oysa ki ne intiharlara gebeydi sensiz geçen günlerim yılgın yokuşlarında yüreğim isyanda çaresizim ve sen inatla bana aşkla soyarken kendini tenim teninde yine sana bulanıyordu inan ki olmadı olamadı belki de ey gönlüme taht kurmuş benim isimsiz sultanım içimde devasız bir yarasın kendimden bile gizlediğim ve her teyemmümde yıkadığım ve de her secdemde kanamasın diye sardığım yine sensin şimdi kulağımda nihavend bir şarkının o acı nağmesi yüreğim kıraç topraklar gibi sana susamış inan ki ki dilimde lirik bir şiirin o son kıtasının tiz sözleri özledim seni ya gel sar diyor yada bırak beni bak bütün kuşları çalmışlar maviliğimden nedensiz öksüz sabahlara istemem uyanmasın gözlerim sensiz ve sen miraç da doğan ılıman bir güneş gibi gel bana gel eylül yüzlü bir çocuğun ellerine bırakarak kendini Hasan İpek on dokuz şubat iki bin on |
Kutluyorum
Kalemin susmasın
_________________________Selamlar saygılar