Gitmek…

Tanrıların gazabı
Aşağıda akan bu sular
Kızıl gök şu bulut
Güneş merhametsiz
Nemsiz toprakta isyan çatlağı….




Teodora halanın eski elleri
Kirli kitaplara ezber dudaklar
Meleklerin nasırlı yüzü
Her kutsanmış satır mum titreyişinde….



Mahzen de üzüm iskeletleri
Her tabut istikametli bir yön
Topraklar saklanmaya iyi bir yer ister
Az ötede sonsuz uyku…



Kirli paslı yaşamanın yosunu
Cehennem kışlamak için güzel
Güneyde son rahipler
Buzlar da erir o gün
Küller aşkın dansında….



Rahipler suskun konuşur
Toprak kök diker
Çanlar sarhoş mezarların etrafında
Kan dökümü iklimler…

Az ötede nehir
İleride nakış işleyen demirci
Ne Helena’nın saçları
Ne Aziz Marcus’un gölgesi
Ay küsmüş kar düşmüş…




Yanarken tüm her yer
Kapandı tüm perdeler
Şeytan alev dansında
Yaşamak ve ölmek kırık çanlar dibinde
Teodora’ nın eline kapandı parafin…



Ölüm çiçekleri açtı
Bahar soldu
Melekler Helena’ya sordu
-gitmek mi…!