Kim söyledisize dağılmanızı kim söyledi işsiz dolaştığınız sokaklar mı yaptığınız iş başvuruları mı koşarken ekmek yolunda bir kuduz köpeğin paçanıza asılması mı yoksa kudurmuş adamlar mı? ölümünüz korkutmasın düşleriniz canlıdır kimliklerinizi ayırmakla geçinenler ölü aynı evde yaşayanlar çadır mı açacaklar evin salonu birinin, oturma odası diğerinin mi olacak nereden geçecekler ayak yoluna biri ebeveyn banyosunda diğeri normal banyoda mı yıkanacak nerede kimin yanında kalacak çocuklar? size ağaların, hocaların peşinden gitmenizi kim söyledi yeni yazı dururken eskiyi okuyup yazmanızı bırakın çürümüş mezarların taşları okundu çoktan okumak yeter şehit mezar taşlarını zaten duaya gerek duyan bizleriz ellerimizi çaldığından beridir hırsızlar ayaklarımızla yapılıyor dualar yürüyoruz ileriye ileriye döndürse de her bir araya geldiğimizde tosbağa tomalarınız size geri adım atmanızı kim söyledi her yerde eskimiş yüzlerinizi görürüz çarpık, amerikancı, bağımsızlık düşmanı tek göze indirirsiniz kadını silâhınız olur başörtüsü o masum halkın istediği gibi bağladığı başörtüler çözülür başa bindirilir ağır bir tez uçan kuşlar vurulur hesap sorulamaz halktan halk sorar bu hesabı gidişiniz görülür 16. 12. 2014 / Nazik Gülünay |
Herkes yok ederiz sandılar..
Halk fakirdi..Ayaklarında yırtık çarıklar..
Bu savaş üzüm hoşafı ile kazanıldı..
Atatürk size ölmeyi emrediyorum demişti.
Ve yurdunu seven bu millet ölmeye dünden hazırdı..
Her şey zamanı gelince olur derler..
Henüz vakit çok erken belkide..
Sevgimle canım benim.