En çok mazlumlar susarak konuşurlar..

Sesleri çıkmadığından değildir bu
dinleyecek anlayacak yürek ve beyin bulamadıklarındandır susmaları..

Tebrikler canım.

Hanımefendi çok planlı ve çok uzun bir çalışmanın ürünüdür bugüne vardırılışımız.
Yine çok planlı bir bir kurgunun sonucudur teknolojide, sanayide yerimizde saydırılışımız.
Aydınlanmanın başlangıcı " Köy Enstitülerimizin " yerli çıkar çevreleri de kullanılarak kapattırılması, karanlığa mahkum edilişimiz planlıdır.
Aysun Kayacı'nın demokrasiyi algılamamıza getirdiği açıklık nettir.
Sandığa pusulayı akılla, şuurla(dayatılana değil) kalbimizdekine göre atamadıktan sonra, adına demokrasi denen bu sistemde konuşmamız da mümkün değil, konuştuğumuzun bir yerlerden duyulması da...
"SUS" geldi dilimize ve sustuk kaldık...
Yaralı, duyarlı vatansever bazı yüreklerin halka ulaşmayan feveranları çırpınışları sorunu çözmeye yetmiyor.
Hanımefendi yaralı yüreğin/mize ferahlık dileyerek, suskunluğun buradaki güzel tesbiti ve uyarısı için tebrik ediyor saygılar sunuyorum.

Susturdular, korkuttular aşından ekmeğinden olursun dediler
Canı burnuna gelenler meydanlara çıktılar dövüldükler öldürüldüler sürüldüler gaz yağmuruna tutuldular
Sindirildiler çünki evde ekmek bekleyen, okula giden çocukları vardı yada hasta, yaşlı aileleri emekli mağışıyla geçiremeyelim.
Bir yanda vatan bir yanda yaşama zorunluluğunun cenderesinde kalan.
Bunaldik huzura muhtaç gerilimin pençesinde çırpınan bir toplum olduk vesselam hoşça kal canım