Herkes yarasını sevmek zorunda değil
--
içimde dağlar paralel uzanıyor yokluğuna sana dimdik iniyor her defasında soğuğu alnımın aramızda kalan o ince sızı bulamıyor hiçbir şehirde yerini toz, toprak, boran değsin, yaksın yağmur gözlerimi demir kapıdır kapansın üstüme sessizlik kopkoyu bir çığlığım hala o bitmeyen sağırlığına hataymış bütün doğrularım gel, tüm doğrularımdan olayım harcamadan bitmiş biriktirdiklerim yolun kendisiymiş içim vermediğim cevap daha cesurmuş sorusundan bir gülümseyişi parçalamış dudaklarım şehirler takmışsın yine peşime demem o ki; herkes yarasını sevmek zorunda değil ve bazen toplu iğne kadardır aslında gemiyi batıran kıymıklar haydi yüzünü sakla gürültü ormanına doğru tenhadır aklındaki ses oysa hep soyunmaya gidersin üşüdükçe gözlerinin karasal iklimini öyleyse ayakta vurulmalıyım ve ölmemeli aynı dağ duruyorsa ardımda |
Sevgi ve saygıyla...