Yağmurun demir kapısı
--
yorma kağıdı, anladım söz; üç ayaklı masa bundandır sallanması durduğu yerde yüzüne çizdiğim yüz, yüz çevirdi kuş kendini yükseklik sanıyor insan kendini her şey gök gülümsüyor yukarıdan çoğalmak için dağıtalım içimizin odalarını sessizliğin uçurumundan atıp kelimeleri üzerimize kapanınca yağmurun demir kapısı tam da bu yüzden açtı çiçek orada bu yüzden yan yatıyor onlar üşümek iniyor gecelerine, düştü gözlerinizin paravanı şimdi ne söylesem, o kadardır anladığı |
bu aralar kendimle kavgadayım, her şeyden azad edip kendimi tertemiz edebilsem çok mutlanacağım.
Ama şu hayat denilen demdeme bırakmıyor insanın peşini.
Şiirindeki o şık ama sıkı dokunuşlara hayranım canım, yine çok çok güzel bir şiirdi. Sevgilerimle...