EL/MA…

Tanrılar tanrılar ve tanrılar..



Ölüm kusan sonbaharda akan kanlı nehirler
Gökte ölü ruhlar
Kuru kemikli mezarlıklar
Kuzgunların yankıları oğsun
Oyuk çukurlar ve şeytanları…



Az cehennem çukurunda karanlık
Yalnızlığın dehşeti
Dört duvarlı kör hapishane öpüşmek
Tek iklim yaprak döken terli mevsim…



Ötelerde bir yerde yedi iklim
Şarapların sarhoş kaldığı
Kısa kenarlı (metrajlı) odalar
Tekmil duruşunda kalan düşünceli baharlar…



Çok ama çok kurak dudak
Dilde zemheri eski sevmeler ve kelimeler
Kör düğüm nefesler (-ler, -ler…)
Kırlangıçlar kırgın kuyruğunda kasvet (k)….



Azrail az zamansın konacak yatağıma
Kuşlar ve tüyler
Sessizce uyumak
Duvarlar en güzel beyaz yatak…
Acının kara rengi ayrılık
Ve Tanrılar ölüm şarkılarında
Ezbere değil ki şu akan akarsular
Kıvrımında hayat
Şelalelerde köpüklü ölü ezgiler...




Beyaza dair her şey tılsımında
Ak kefenler mermer tezgahlar
Ve içimde beni en öldüren savaşlar
Kurşun sancılı ilkbaharım
Ve vita kutularım….


Oysa yağmur kokulu kalmalıydı yaşamak
Alsa alın
Elmalara siz renk çaldınız
Ben bir ısırık aldım
Gerisini siz çürüttünüz
Ve elma ağacını siz topraktan doğurdunuz...



Tanrılar ve tanrılar…
Kutsal ölümler
Dünyalar ve evrenler
Son nefes bir bakış gökyüzüne
Gerisi yer çekimi
Düşüp yere zikirdir çekmektir ölümü canlı canlı yaşamak…



Çanlar ezanlar ve bombalar
Yedi renk tek bir
Yaprak da düşecek dayanmış nasırlı dizlerine tarihin
Leş kokan günlerde tükenirken son kalan ömrüm…