taş
Başı dönmüş bir denizsin
Köpür çatı altında Nafile inler rüzgarın uğultusunda Karları süpüren dağlar Buz kesmez mi geyiklerin ayakları bahar sularıyla Bana güzel bir şeyler söyle Savaş atları çarpışan gözlerimiz Akıl noksan devinir Bir zeytin dalı da yok İçimizde kaya çölleri Çöllerden sor kays’ı Gökten çakıl taşı yağsa Değmez cismine teki dahi Hangi peygamber acı çekmedi Ayaklarının ucunda seker dünya Hitler’in yaptığı gibi Eyüp sabrı uzak çağlayan sulardan Pompei misali gazaba uğramış yaşadığın şehir Karşımda duran tepeden tırnağa taştan Yaklaşma şehir Kabuğumu sıyır / senin Yüreğim güz yapraklarıyla sarılı Sana gelince “kış dökülmüş içine” Gönül gençyılmaz |