Ölüm aktı Çeşme başında hayat Dışarıda Eylül sonralı kasım Aktı ömür…
Niyazi’nin sırtında küfe Çocukların ellerinde çamurdan oyuncak Yılların matemi sinmiş takvime Yerler kadar sarı yüzler…
Kırmızı otobüsler En hızlı metrolar İki dakika her durak Yaşamak ve solmak…
Daha varken duraklara Toprak kokmalı kaldırım Sarıldığım insan tazelenmeli İki dileklik tek yıldızlı…
Gece etmeli sohbetini gündüzle Uyanırken tüm musluklar Akmalı yaşam Açılırken dışarıya kapılar Pencereler rüzgara emanet ve hür…
Herkes iki kez sevişmeli nefesiyle Her uyandığında yastığındaki baharla Üç kelime bırakıp günlüğüne Ben de yaşadım arkamda parkam kadar sıcak Diyebilmek taş duvarlı sokakların gerisine…
Ben geldim sevdim yaşadım Ölmeden bilerek yitirdim Sevda rüzgarı geçtiğin de anladım Gerçek aşkın iki kişilikten daha fazla olduğunu …
Dünya ve öpüşmek ve insanlar Bir buse bırakmalıyım camlara yaşadığımın sırdaşı Dökerse de açarsa da bahar Ben seni sevdiğim kadar düşünmeliyim evreni…
-şimdi iki kapayıp gözlerimi Halil Sezai’den dinlemeliyim - derdi neyse sonbaharın- şarkısını… bende biraz sümüklü soğuk algınlığı ilaca itiraz ve yazmaya devam :))
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BUSE... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BUSE... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
her yeni günde başkaca hangi güzellik resmedilecek diye merekla
kutluyorum