3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1170
Okunma
ciğeri sökülüp bir annenin yürüdü kanaya kanaya.
içinden ömrünü oydular
uçurum orası işte
ben oradan nasıl başlıyayım
düşmeden anlatmaya.
beni,beni dedim keder tarlasına ektiler.
suyumu gözyaşımdan içtim..
bir tırpan kesiği ömrümle
kendimi biçtim..
/
hayat bizi
ölümün soğuk memelerinde emzirirken
yaşama baktım yaramız kadar sıcak değildi.
çeviremedim bu yüzümü
ömrümün yara almış son sayfasıydı.
ellerine alınlarına yeşili işlemiş kadınlar vardı
geniş çaplı ışıklar kör ederdi onları
onlar ki
acıya eş
kedere berdel olmuş kaderi..
eksik anlattılar
eksikti anlatılan kadar anlatılmayanda.
insanın gözlerinin içinde nasıl yandığını
kimse görmedi.
oysa
ateşin düşüp hiç sönmediği yerdi.
anladım şimdi,
bizi uyutan yan köy masalların
uzak korkuların
içimiz kadar yakın
nefesimiz kadar uzak olduğunu.
yanı başımızda ölüyormuşuz meğer.
içimize gömülmemiz bundan
hep bir ülke mezarlığı her birimizin kalbi..
/yüksel batu
5.0
100% (6)