Hüzün İçin Şiir
Bir ortayazın da sonundayız, sevmenin en şık eylem olduğu
Hüzünleri peşinde getirdiği bir kalp harbi Gark şimdi çıkmaza düşmüş mazlum adına Kumsalda dörtnala koşan bir at edasıyla - Öyledir işte, çıkmaz sokağın korkunçluğu Biz hüzünle oturup sigara yakarız Hatta çimenlere atarız içimizdeki yangınları Şimdi bir köy kahvehanesinde çay söylemeliydik Yaşanan tüm acılara inat - Bir şarkı daha yazacağım sokak kedilerine Bir kadın yürüyerek ağlıyordu Kabataş’ta Gökyüzü sessizlikten yarılacaktı şimdi Güneş benim tabağıma meze oluyor Hüzünlerimiz ortayazda doğar abiler! - Sahici bir çiçek kokladım Trakya’da, eşkıyaların biri bin para! Sen bir bakarsın gözlerime, kuşlar ölür muhakkak Çocukluğumuzu da Temmuz da yakarız Benim en büyük düşmanım ise ortayazdır şimdi - Bir silah koyuyorum belime kabadayı gibi, şaibesiz bir şekilde Kentimin edepsiz kulu hüzündür Yolum ve içim geçmez bir çeşmeden su içmeye Çeşmeler hüznümü akıtadursun Ben sessizce ağlıyorum kurak ovalarda - İstanbul da mıydı bilemiyorum, gözlerim bir asfalt arkasından sancılanıyordu Ülkesinden koparılmış teyzenin umutsuzluğu Gençlerin alelade umarsızlığı Yakıyordu bedenimi bir alev gibi Hüzün bu ortayazda kapımı çaldı apansızca - Seni saklıyorum bir yastık altında, parmakların bembeyazdır Kişisel olmayan bir hasret taşımacısıyım Yolumun üstü hazandan geçer Eğer bu sonbaharı da atlatabilirsek sevdiğim En güzel kışlar kapımızda misafirdir - Çocuklar, şen çocuklar, sizler var olun Filistin’de Boynumda kederlerin teri gidiyordu işte usul usul Alnımdan şakaklarıma düşen mutsuzluk Ben bir duvar bekçisiyim cami avlusunda Kimi zaman ise umutsuzluk bekçisi - Ey sokağımın onursuz kedileri, sizler en büyük hüznümsünüzdür! Mısralar vurdum kalbime, yitip giden bir hayata Ölümle bezedim, hüzünle bezedim ruhumu Bir göl kenarı ne iyidir şimdi oluşabilecek tüm rasyonellikten Ne umutludur ve huzurludur bu ortayaz akşamında - Ellerin diyorum, senin ellerin mutluluğa açılan bir kapıdır Hasretim ve hüznümsün sen geri kalan takatimde Elmacık kemiklerim kasılmaya mahkumdur yalan tebessümlerden Yoksun bugün de tarih bilmem kaç Bir sigara daha yakıyorum şerefine! - Kalbimin buruk kanadı, seni mutluluklar bezesin. |
dil öyle açık öyle güzel ki..
"Bir kadın yürüyerek ağlıyordu Kabataş’ta
Gökyüzü sessizlikten yarılacaktı şimdi
Güneş benim tabağıma meze oluyor
Hüzünlerimiz ortayazda doğar abiler!
- Sahici bir çiçek kokladım Trakya’da, eşkıyaların biri bin para!
"
ne güzel gezdirdi siir....