on bir temmuz doksan beş
kalbim kalbine değerse
kalp atışlarım sağır edebilir göğü gözlerine çalan sevgili tut ki srebrenitsa ‘da yaralı bir kırlangıç dilinde feryat eder kanatları dokunur ellerine o an özgürlük çanları kimin için çaldı diye düşünme “eski sevgililerinizden kurbağalar yapılır “ ilanlarıyla meşgul ol srebrenitsa ’nın gözyaşı külleri savrulurken gazze’ye doğru kırık bir pencereden güneşin esir ettiği çocukların yaşı yoktur kanla yıkanan şehirlerde boşlukta sallanır yetim ve öksüz dizleri namluların ucunda cehennemin kökleri fışkırırken tuva vadisin ‘de yalınayak kalan musa ‘nın gördüğü dağa öykünür kutsal zeytin dağı büyütürken eteklerinde vahşeti necef ‘te kurt kuzuyu ağırlar merhamet karanlıkta boğulur gökyüzünü istila eder utanç duvarı ne ekersen onu biçersin ey ağlama duvarının çocukları ellerim ellerinde demlenince volkanlar püskürür tenimde unutup isyanımı tüm insanları davet edesim var sevgiye gönül gençyılmaz |
Saygılarımla
İsmail Yılmaz