Bizim türkümüzü bağlamasız söylesin yüksek dozda kan tadını bilenler
...
bak. yine penceremden içeri bir çocuk uzatılıyor babasının sırtında ölü. zemheri ne sarmaşık ne atların tıkırtısı ne de çığlıkları kimsenin öpücüklerle uyansın her sabah, dudağından yaşam fışkıran hayat gülaydın gülaydın gülaydın! katledilen filler gibi üst üste yığılıyor, acılanmanın dişleri yine kaçacak yer yok sevgili birbirini bileyen emperyal dişliler mülkiyet elmasının kurtçuklarıyla ışıldıyor yine yine değişmiyor, değişmeyecek hâbil ile kâbi’lin hikâyesi söyle bizim türkümüzü kelebek vadisinde bulsunlar ve bizden dinlesin kulak zarı dikilenler kardan mor kuşaklar bağlamış koyaklar ağulu. gizli. ... |