Ağzımda pişen çiy
yeniliğe giden yol beni yürüse
duvar kendini örmekten bıksa geceleri çatısı açılan evde bulsam kimsemi kara taylar yağmur altında yürüse kavuzda sır saklar gibi ürkek ve gergin ufalayıp versem güçlü duygularımı antik çağları yüklenmiş suya dökülsem haritanın neresinde doğdum kim bilir bilsem, nefesin nefesle kesiştiği hâleyi ve tutabilsem aklımda pişebildiğini çiyin artık duramam, atalarımın ortak mirasında kanlı bir levha gösteriyor kuzeye bakan gölgemi gözü kapaksız çöle neden gidilir körelmiş bıçakla kestiler sözün etini yeniye giden yol beni yürüse birgün çivit yüklü gemiyle bağlansam göğe dağılsam, inlesem, boyansam o gün binlerce aynada gördüm, işaret ettim kendimi . |
Hikaye ki, her an, herhangimizin olabilecek yapıda...
Yine derin ve yetkin şiir.
Kutlarım, sevgili Nevin,
Sevgiler olsun.