Seminal antre
uyandı rüyadan
düşü gerçek kılmak için kendime dürüst davrandım diyor camdan odalara doluştu kelimeler de bir hecenin kıvrımından dolaştı aramızdaki inciyi kavrayan sancı pek azı gümrah suların yansıya varır durağanlıkta pek pakize pek nadide peyzaja boyut katan iletkenlik taze sürülmüş toprak ardı ilk yargıyı başlatan harftir fitil işler yarada ve öyle derinleşir iz parmağı reçine kaplı anlar, anlar onun çakısıyla yontulmuştur uzun uzak kıyılar hızla yayılan alevdir ağzının kadehi buz parçasının yükselen yüzeyinde alımlı ve parlak dalında kurumuş salkımları topluyor bağban mutlak varsa diyor asılın aslının da aynısıyım senin itilmiş buldum kendimi, uçurumundan . |