Sanrı"Arsız bir gece sızlarken şakaklarımda Sözlerin yığılıp kalıyor utangaç omuzlarıma..." ne zaman düşse aklıma esmer yüzünde ezgin birer türkü gibi gözlerin; gençliğimin destanını okur telli duvaklı ağlarım sonra gecenin yırtmacından fırlayıp deli fişek gibi yeniden düşerim yollarına... kime bütün bu çalımı gökyüzünün durup durup ne diye başlar yeniden sağanak damlalar hangi yorgun gecenin hüznünü yağmalar... kırılır direnci çığlığımın sesim yeni bir tufanla kısılır varsın ilerlesin bu imansız kasırga elbet bir gün savurur ilencimi dağlara... sancısı dün gibi tazedir dudaklarımda ödünç bıraktığın milyon kere öpüşün... ne yapsam avutamam boşluğa uzanıp öylece kalan ellerimi bilirim çünkü; hâtıramda her dem gurbettir gülüşün... suskun bir kuş olayım şimdi hayallerinde teninde yaralı bir ceylanı uyut.. çek çıkar gözlerimden mehtâbı küskün çocuklar devşir bakışları erguvan yeşil bir ırmağa aksın yeryüzü.. ve sen; göğsüme üflediğin masalı unut! Özlem Tarhan 6 haziran/2014 |