som aşkçırpındıkça boğulduğum haz çukurunda şizofreni sanrılar yerleşmiş alın kemiğime yaşlı ruhum nereye göç edecek bilinmez aşkın kavurduğu düşlerde suya akıtırım günahlarımı bağbozumu akıl tutulmalarımla şarap mahzenine yuvarlanan ben sarhoş olurum şizofreni sanrılarımla baştan ayağa şaraba batmış külhanbeyi naralarımı atıp bir kayıkta ölüm nehrinde dönerim som aşka içerim bulana kadar kendimi kataraktlı gözlerimle görmeye çalışarak Tanrı ’yı yerin bin kat altında can çekişmek nasıl bir şey " mayalarken ölümü " ah şu yerkabuğunu boğan puslu renkler " yedi kilitli yüzüm yedisi birden çocukluğuma açılan " bir mendireğin ucunda ölümü beklerken... gönül gençyılmaz |
Çok içten çok saimi çok sıcak ifadeler
şiiri okurken su gibi takıntısız pürüzsüz
satır geçişleri mükemmel
finişe yaklaştıkca heyecanı artıran
bir paylaşım olmuş kutlarım şair yüreğini
...........................