Çıplak sevgievcilik oynardık seninle aramızda duru bir suydu yaşam sevgi katlı değildi kitap aralarında çok katlı binalardan bakmazdık birbirimize otururduk yer minderine bakışlarımız ta uzaklarda bulurdu birbirini elimiz üstündeydi yüreğimizin odun sobası yanardı odamızda ayaklarımız değerdi birbirine yakındık nasıl yakınsa bir çiçek yaprağına sen çocuk, ben daha çocuk büyümek hayalleriydi kurduğumuz büyük adam olmaklar, büyük kadın oysa o zaman da büyüktü adımlarımız büyümeye özenen gövdemizden zaman yedi bizi sevdiğim, küçüldük öyle minik ki adımlarımız geçmek istedikçe boyumuzu adımlarımızı biçtiler sen kadın, sen erkeksin dediler kıyıda duran bir taşsın sanki öyle soğuk bakarsın uzaktan bir yılan gibi çıkarmışsın eski kavını ellerinle örtersin çıplak kalan sevgini daha büyümeye ne kadar var derken böyle miydi büyümek çok uzaktan bakarak kendimize ısırılacak kalıyor elimizdeki şeftali ay karanlığa verirken yerini ne kadar yakındık önce 19. 2. 2014 / Nazik Gülünay |
Sevgiler yalın ve çıplak kalsaydı.
Sevgiler alkışlar İzmir'den..