Bekler...Biter...
öyle bir seslenişti
ki kapadım kitabımı geride saymadan bıraktığım yıldızlar akşamın ıssızlığa bıraktığı tortuda unuttum kuşların çocukluğuma çizdiği yolları... gecekondu evlerinde kış kasvetiyle yüzüm yok gidişine soğukların gördüğüm ilk tomurcuğa sarılacağım diye avutarak öldürdüm ilk günümü... ömrün kırılma noktası bir akşam sonu eksikliği ağırlaşır da üzerimdeki bulutlu rıhtımın paslı rüzgarda kurur gözyaşım parmakların uzanmaz yine güneşle oyalanmayı öğrendim... üşümek ağlatırsa kalırım yanında ağrın geçenedek yummam gözlerimi düşünceli hallerini bırakıp ve eprimiş kol yerlerinde gözlerim saçlarında bir kez bir ömürden çok bir kez daha sokaklara dalarak kaldım kayboluşunda... yaz bekleyişleriyle gitti eski beni anımsamanı götürmez oldu içim park yalnızlıklarında uykum bölündü tanrının sofrasında yeri boş kaldı pazar sabahlarının bütün ağustos boşlukları döküldü ortaya üzeri örtüldü seni isteyen halimin balkon sohbetlerinin sesi kesildi rengi soldu bekleyen perdelerin ve nerde yeni bir kent kurulursa orda da seni bekler şiirim bekler biter... kağan işçen... |