Üçüncü köprü nasıl yapılacakyol düz, eğri büğrü yol dağa ağrı çıkıyor ayırdetmez karanlık bir örtü var yolun üstünde kara geceler gibi yıldızsız ay yummuş gözünü yansısı görülmüyor lâcivert denizde yol başka yollara açılıyor orda insanlar yok orda ağaçlar devriliyor habersizce kuzey ormanları ağlıyor ağlıyor toprak köylü yol kaç kilometre daha ağaç devrilecek ranta hesapta kaç zengin yiyecek kaç fakiri üç kuruşu gidecek üç buçuk milyonun yanına cep/ler ağlıyor iş olsun köprü kurmak üçüncü kez altında evler değerinden utanacak tıpkı evi gibi Zeki Müren’in kaçıracak sahibini yoll/ar kovalayacak altın boynuz taşacak insandan ıslak köprü ayağı betonlarından umulan kazanç yüzünü kapatacak deniz unutacak dalgalanmayı dümdüz kala kalacak buruşuk çarşaf gibi kim izin verecek buna, kim verdi kim hesap soracak ağaçlar yürüyemez ki yürüyemez karnı deşilen toprak heey insan desem al umudunu çık yola 12. 2. 2014 / Nazik Gülünay |
bu mukaddes bir görev
parmak bastığınız husus
koyduğunuz tavır
ne güzel
saygılar sunarım gardaş