HAYAT TÜRKÜSÜ
Ne tükeniyor gidilen yol ne de veriyor aman
Geriye dönüp baktığımda geçmiş onlarca yıl Her andan karelerde belki yoktur izimiz Yine de yabancı değil ezgiler, hoş geliyor kulağa Bilirim bu duyguları, yankılanır sedası çokça uzağa. Kiminde vermişiz molayı ve hem de uzunca Bir bakmışız ki ne başı görünür yolun ne de sonu Dönebilmek yok olasılıkça asla gerilere, ne yazık Haydi yeniden başlayalım deriz yürümeye Dökülür dilden türküler, biter yavaştan gün Bir küçük adıma başlamıştı yol, sanki daha dün. Karıştı aynadaki görüntü, örtüşmez oldu bizle Ne bakan benzetiyor onu ne de resimdeki özne Gür ve simsiyah saçlar neredeler, dimdik bakış Bir heybeti varmış gençliğin, tükenmezlikmiş Ve gelmişiz güne, çokça birikmiş eski takvimden Alkışlar da var, hüzünler de esiyorlar maziden. Bazen sadece bakarak gidilmiş, dizler dinlenir Bir pencerenin köşesinden neler neler izlenir Yahut izleri derin anıları saklar zihnimiz Her of çektikçe türlü duygulardan nasıl da beslenir. Birinde tığ gibi vücutlarla sanki caka satılmış Dünyaları yerinden oynatan adamlardan Koşmaktan, zıplamaktan, asla usanılmamış Lirikmiş türküler, katarlarmış coşkuyu delice Makamları değişmiş onların, hüzne yankılanmış. Ne olursa olsun bir yerinde değişmeyenleri de var Nakarat tabirinden şeyler bunlar, gönlü oyalar Adını bırakmış gerisinde sayısız kahramanlıklar Bir zamanlar diye başlamış bu öykü bir yerlerde Elbette bitimsiz de değiller, son perde türküler de. Bir hicranı çağrıştırıyor öyle güzel melodiler Ver ediyor deli gönle duygular notaların peşinde Yaşın yediymiş yahut yetmiş fark etmiyor tesiri İçten geliyor sesler, terk etmiyor da asla Hayat masalıdır bu her sayfası pek gizemli Anlamını da hep buluyor, dem dem türkünün esiri. Kimini hatırladık türküsünde, doldu gözler Kiminde bu durum ibretlik, kocaman sözler Bizden de bulacak elbet yankısını gelince anı O vakit, türkülerin de ifşa olacak hasat zamanı. Oğuzhan KÜLTE |