delerce bakıyorum uzaklara
dünyanın döne döne geldiği yöne
kurutulmuş ağaçlara, insanlara
yola ulaşmayan yollara
aradaki ıslak görüntü senin gözlerin
daha çözememiş düğümünü sevdanın
ürkerek bakıyor yalnızlığına



neden birbirinden uzak yalnız bakışlar
ucu bende mi sevda düğümünün
çözmek için arıyorum kör ucunu
yeni bir ferhad mı gerek aşmak için karlı dağları
kanlı doğuyu ertelemek mi gerek çıkmaz günlere
öfkem durulsun mu
çör- çöpü önümüze yığdığında, eridiğinde karlar
daha kaç mevsim çiğner geçer üstümüzden



ne kadar daha bekleyeceğim
ağıtlarının susmasını dağların
ardında sen Leyla’nı unutmaya kodlanmışken
susmaya davet edilmişken ağzın
kalbine bile hükmetmeye çalışırlarken
dünya tapusunu eline geçirenler
ne kadar daha yükleneceksin yalnızlıkları
çekilecek kaplumbağa kabuğuna



yeni bir el mi bekleyeceğiz çözmeye bu düğümü
gözlerin uzak uzak solarken
yağmur türküsünü unutmuşken yalnızlığımız
terse sarmaktan vazgeçirsen zamanı
dağ delinmemiş miydi bir zaman


öyle uzak değil ki uzaklar!..



5. 2. 2014