(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BU GECE- 2 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BU GECE- 2 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bende bir eleştiri yapacaktım,sayfadaki eleştiri fazlalığını görünce vazgeçtim:))
Sadede geleyim: Karamsar,bedbin duygularla dolu bir geceden akıp gelen şiir, son dörtlükde,şafağı doğuracak nedeni,tereddüt,kuşku ile de bulmuş olsa sevindirici. Yolunda kurbanı olduğum rahman Ermek için bana edermi ferman......................EDER! Selam,sevgi saygı ile kutluyorum.
Sen bu eleştiriye tahammülsüz halinle bütün "bayan" okuyucularını kaybediyorsun. Sayfaya baktım tek bir kadın yok. Üst üste aşk şiirleri yazmanın sonucu mudur bilemiyorum. Birinci kıtanın 3. dizesindeki "Dizeler heceler olmaz mı merhem" yerine; "olmaz ki" merhem deseydin daha mı iyi olurdu diye de düşündüm. Bence şiir altı yorumları teşvik etmelisin. Bu yorumlar bazen ciddi olur, bazen muzip.
1- Eleştiriye tahammülsüzlük etmiyorum, etmiş olsam hatamı kabul edip şiiri değiştirmezdim. Üslubum bu, iyi niyetle bile yazsam sert tavırlarımdan dolayı yanlış anlaşılıyor. Değişmek mi 60 yıllık çatık kaşı açmak kolay mı? Sen biliyorsun çoğunu nelere karşı koydum, nelerle savaştım. Sert olmak zorundaydım böyle de devam ederim. 2- Bayan arkadaşları neden kaybediyorum, sertliğimden dolayı değil diye düşünüyorum. Belki yanlış düşünüyorumdur ama kendime sakladığım bazı sebepler var. Bir de onları kollamaya çalıştıkça sanırım özgürlüklerini kısıtladığımı da düşünmeye başladılar. 3- Aşk şiirleri yazmaya çalışmamın nedenini açıkladım zaten, daha önceki yazdıklarıma bakanlar anlamışlardır. 4- Diyorsun ki; “ Senin üslubun sert, kendine uygun sert taşlamalar yazmalısın” o zaman da kalanları da kaçırırım, hangi yana savrulsam diğer yanı küstürürüm. 5- Diyorsun ki; “Epik şiirler yaz”, bir kahraman değilim, aslında anlatamayacak kadar korkağım, içimde ölen kahramanlık duygusunu nasıl şiire yansıtabilirim ki? 6- Elimde birkaç şiir var onları da eklersem dediğini denemeye çalışacağım. 7- "Dizeler heceler olmaz mı merhem" yerine; "olmaz ki" merhem deseydin daha mı iyi olurdu diye de düşündüm. Demişsin. Pek bir fark görmedim gerek görürsem değiştirebilirim sorun olmaz. Zaten şiirlerimi burada yayınlamakla öneri istediğimi haykırıyorum da kimse anlamıyor.
8- Bir kardeşlik yap bari topla gel ekibini hep Savrulmalara çalışma) 9- Bu sitede çok yorum almanın tek yolu çok yorum yapmaktır gerçeği düşünmeden yazmadan. Yazar mıyım, yazmam. Yine sert oldu sanırım
Afet hanım doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur.. Derdi şiir olanın sizle bence sorunu olmaması lazım çünkü bir şiir eleştiriliyorsa o şiir okunuyordur irdeleniyordurda bana göre ben her daim derim ki eleştiriler iyi niyetle olduktan sonra insanı hep bir adım öteye götürür... Lüfen kendinize haksızlık yapmayınız ve bildiğiniz yoldan gidiniz bana göre...saygım sevgim her daim..
Sündüz Hanım, Orfeo'nun söylediği gibi bayan şairler benden kaçar oldular ilk ve tek yorum sahibine teşekkürlerimi gönderiyor, masmavi bir gökyüzü armağan ediyorum.
İnsan bazen şiirde küçük hataları bilerek bırakabiliyor. Bunun bir çok sebebi olabilir. Şiirin anlatmak istediği tema, özel vurgu vs. Bu yüzden de yorumlarken ölçü ve klavye hataları dışındaki küçük kusurları sebebi gereği olabilir diye dikkate almıyorum. Ve almamak gerektiğine inanıyorum.
Güzel şiiriniz adına kutluyor, saygılarımı sunuyorum efendim.
Bazen ben şiiri okuyorum.Bazen de şiir beni okutuyor.İşte böyle bir şiir. Oku beni diyor.Bir şiir ancak bu kadar anlamlı ve uyumlu olur. Gönlüne sağlık şair.Selam ve hürmetlerimle..
Şiir de, şiir sohbetleri de güzeldi... Edebiyat bu işte... Edep. Karşılıklı olarak edep çerçevesinde fikrini ifade etmek. Gönüldeşlerimi kutluyor, muhabbetle selâmlıyorum.
Zaten bir edebiyat sitesinde olması gereken bu da, yanlış anlaşılıyoruz, kızgınlık yoktu sadece düşüncelerimizi paylaştık. teşekkürler değerli şair saygılar.
son şafak sökerken kalmadı derman .......... der......... kök.......der man redif yolunda kurban olduğum rahman................ rah ......man redif ermek için bana eder mi ferman........................ fer.......kök yine fer man ferdif kimse bilmese de gezdim bu gece
kaleminzie sağlık çok teşekkür ederim
Sabiha hocam ......... çok teşekkür ederim......
Rahman RAH PAH VAH HAH ŞAH şimdi derman, ferman , saygılarımla...... rahman 2 tam 1 yarım kafiye mi diyorsun :)
Hepinize saygılarımı sunuyorum kaleminize gönlünüze sağlık saygılarımla
Bekir Akbulut tarafından 1/26/2014 11:54:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
son şafak sökerken kalmadı derman .......... der......... kök.......der man redif yolunda kurban olduğum rahman................ rah ......man redif ermek için bana eder mi ferman........................ fer.......kök yine fer man ferdif kimse bilmese de gezdim bu gece"
merhaba değerli şair Bekir dost şiirlerin dikkatli okunarak irdelenmesi ne güzel aydınlanmalara vesile olan yazışmalara teşekkürler değerli dostlar görüşlerinizi ecemle karşılıklı paylaşmışsınız ama affınıza sığınarak bende düşüncemi paylaşmak isterim
ferma : buyuran hükmeden...
ferman :buyruk
rahm : acıma esirgeme koruma
rahma : kullarına acıması çok olan Tanrı
derma' : tavşan. kırmızı yapraklı acı ot. vs..
bilindiği üzere "Redif: şiirlerde mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan sözcüklerin tekrarlanmasına denir. Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir."
ister Osmanlıca (farsça-arapça-türkçe)
ister Türkçe açısından da baksak kelimelerin sonlarını attığımızda anlamları değişir.. yani kelimeler eksiz yalın durumdadır... bu halde ek redif olması mümkün değil zaten...
iyi ki varsınız değerli şair dostlar sevgi saygı selamlarımla..
derman, ferman ve Rahman kök kelimedir. - man ise zengin kafiyedir. r yi de keleyecek bir kelime bulabilirdim, ancak güne gelen şiirlerde bile yarım kafiye kullanılırken dizeyi zorlamanın bir anlamı yok diye düşündüm.
derman isim (derma:nı) Farsça derm¥n 1. isim Güç, takat, mecal "Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?" - Karacaoğlan 2. İlaç 3. Çıkar yol, çare
rahman sıfat, din b. (***) Arapça ra§m¥n sıfat, din b. (***) Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)
ferman isim (ferma:nı) Farsça ferm¥n 1. isim Buyruk, emir 2. tarih Osmanlı Devleti'nde padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık "İstanbul'dan çıkar padişahın fermanı / Gökte döner mızrağının yalmanı" - Halk türküsü
UYAKLI KÖKLER (125) baylan aman kocaman koskocaman kodaman Kaman Dalaman elaman karaman Karaman kameraman kahraman başkahraman toraman saman şaman ataman yaman Adıyaman zaman muntazaman müruruzaman Flâman filâman idman keman eleman agreman seman eşofman fragman segman rahman Brahman mihman randıman bombardıman ılıman kompartıman iman liman kompliman sütliman angajman amenajman aranjman şanjman lojman çırakman Tekman otomatikman sokman Alman yalman pulman rulman umman antrenman kokainman morfinman eroinman abonman toksikoman megaloman roman fotoroman otoman kleptoman ekipman harman karman Narman sarman derman ferman araştırman orman çorman Deliorman klâsman plâsman deplâsman agrandisman amortisman envestisman finansman danışman başdanışman pişman şişman düşman batman Batman katman vatman apartman departman ayırtman okutman duman darmaduman vapurduman Kuman asuman pansuman tuman tercüman argüman doküman Müslüman hanüman enstrüman lâvman sayman mührüsüleyman azman yazman başyazman dızman Kağızman uzman başuzman Lübnan
son şafak sökerken kalmadı derman .... DER yolunda kurban olduğum rahman........ RAH....... BU HA SİZCE DOĞRU MU ermek için bana eder mi ferman............ FER kimse bilmese de gezdim bu gece
ablam kelimeleri bölmedim redif den kafiye olmuş sadece uyu mu dermen rahman ferman ............2 cü mıra ses uyumu var kafiye yok kafiyeler R DEN BAŞLIYOR ....... derman ferman. sorman harman kırman sarman yer men girmen gören gibi R Lİ OLMALIYDI AMA 3 KITA (H) İLE DEVAM EDİYOR BEN BUNU ANLATTIM............. ELBET Kİ RAHMANIN MANASI NI TARTIŞMIYORUM BEN
derman isim (derma:nı) Farsça derm¥n 1. isim Güç, takat, mecal "Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?" - Karacaoğlan 2. İlaç 3. Çıkar yol, çare
rahman sıfat, din b. (***) Arapça ra§m¥n sıfat, din b. (***) Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)
ferman isim (ferma:nı) Farsça ferm¥n 1. isim Buyruk, emir 2. tarih Osmanlı Devleti'nde padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık "İstanbul'dan çıkar padişahın fermanı / Gökte döner mızrağının yalmanı" - Halk türküsü
Kelâmın açık olsun/ bu günkü bahtın gibi:77 Olmaya cihanda taht,/ saadet tahtın gibi:77 Görülmeye nesnede/ bir nebze ahtın gibi:77 ---At cüzdanı, tut vicdanı/ kazan imanı kızım.:87
Güneş gibi parlasın/ istikbâlin yolunda:77 Şad ve şadan olasın/ evvelinde sonunda:77 Elzem ise terk –i can/ Hak ve hakkın yolunda:77 ---Terk et canı kov şeytanı/ dile Rahman’ı kızım.:87
Ayrılma hakikatten/ o yol Hakk’ın yoludur:77 İster isen ziyneti,/ hazineler doludur:77 Hilaf-ı kelâm eden/ bir gün Hakk’ı unutur:77 ---Etme ânı, bul Mevlâ’nı/ canımın canı kızım.87 16/02/1955 – Seyfeddin İnce
her ne kadar dördüncü mısralar 87 olsa da, bu mısralarda kelime hareketliği, fiil ve hatta ikileme zenginliği, net ifadeler bu şiirde bahse edilen fazla hece konusunda bir kusur değil aksine şiirin boynuna asılan madalyondur.
atmak-tutmak etmek-bulmak : bu fiil ikilemelerinin önünün ve ardının sağlam doldurulması ha keza başka bir güzellik.
terk etmek-kovmak: buradaki fiil ikilemesi diğerlerine uymuyor ama araştırmak lazım. terk edip-gitmek şeklinde olsaydı diğerleriyle aynı tür diyebilirdim.
şimdi ben size şunu sorayım. bu güzel şiirin kafiye hatalarını, belirttiğiniz hece fazlalığını dile getirip bu şiir 77 hece şiiri değildir, diyebilir miyiz? kafiye konusunda köktü-gövdeydi-redifti diye şiire çamur atabilir miyiz?
"Elzem ise terk –i can Hak ve hakkın yolunda ---Terk et canı kov şeytanı dile Rahman’ı kızım."
şu mısralar gibi 3.ve4. mısraların birbirini desteklediği kaç şiir yazılıyor ki...
şimdi ben çıkıp "dile" yerine "bul" kelimesini kullasaydı müellifi, mısra 77 ye tebdil eder ve biz buna hece diyebilir miydik demeliyim.
yoksa. "rahman'ı dilemek" veya "rahman'ı bulmak" üzerinde tefekküre mi dalmalıyım. arasındaki farkın üzerinde mi düşünmeliyim.üst mısrada "Hak" derken alt mısrada "Rahman" ı neden kullanmış olabilir diye dini kitapları mı karıştırmalıyım.
yine alt mısrada 2+1,5 fiiil kullanarak (terk etmek(birleşik fiil), kovmak, dilemek) müminliğin hareket yörüngeli olmasının üzerine eğilmiş ki rahmetli babanız (rabbim rahmet eylesin) hem maddesel hem manasal olarak harika bir mısra çıkmış ortaya.
bu şiir kim ne derse desin, yapay değil doğal yapmacık değil hakiki derme çatma değil bir mühendislik harikası 7+7 hece şiiridir.
eleştirilebilir mi, elbette lakin bu eleştiriler de sadece dedikodu olur.
KIZIMA Kelâmın açık olsun bu günkü bahtın gibi Olmaya cihanda taht, saadet tahtın gibi Görülmeye nesnede bir nebze ahtın gibi ---At cüzdanı, tut vicdanı kazan imanı kızım.
Güneş gibi parlasın istikbâlin yolunda Şad ve şadan olasın evvelinde sonunda Elzem ise terk –i can Hak ve hakkın yolunda ---Terk et canı kov şeytanı dile Rahman’ı kızım.
Ayrılma hakikatten o yol Hakk’ın yoludur İster isen ziyneti, hazineler doludur Hilaf-ı kelâm eden bir gün Hakk’ı unutur ---Etme ânı, bul Mevlâ’nı canımın canı kızım. 16/02/1955 – Seyfeddin İnce
Söylediğiniz şiire örnek olacak bir şiir, babam doğduğumda benim için yazmıştı. Bütün dörtlükler 7+7 olmasına rağmen her dörtlüğün son dizesi 8+7 yazmış. bilmiyorum neden öyle yapmıştı, o zamanlar şiiri çok da bilerek yazdığını sanmıyorum, sıkıntı olmuş mu, bana göre değil zira aynı yöntemle başlamış ve bitirmişti. Bu şekilde deneyenler de oldu, benim de denediklerim oldu ama doğrusunu kabul etmek gerekir ki şiirin hece şiiri olması için hece sayılarının eşit olması gerekir.
abla niye yanlış anlıyorsun beni. sadece hece sayısı, durak, kafiye konusunda çoğunluğa katılmıyorum. yoksa bir şeyde direttiğim veya ben haklıyım dediğim yok. sadece fikrimi yazıyorum. eğer kırılmıyorsan kafiye konusunda da tartışabiliriz. çünkü bir çoğun kafiye konusundaki görüşlerine katılmıyorum. kimi yarım kafiyeyi kafiyeden saymaz, kimi kök ve gövde arasında dediğim dedik der, kimi tunç kafiyeyi, kimi cinası kafiyenin on numarası diye mühürler...vb...:) bana da itiraz etmek düşüyor katılmadığım fikirlere...
ben bir kaç sayfa birşeyler okuyup uykuya kulaç atayım...yoksa sınavda uyuklayacağım bu gidişe..
selam ve saygılarımla hayırlı geceler abla. rabbim rahatlık versin.
Ne yapsın Afet anlamadım ki açıktan eleştirir kızarlar, mesajla hatasını düzeltsin diye yazar kızarlar. Mesaja kapattım zira rahatsız olmak istemiyorum bazıları tarafından. Size de cevap yazın diye mesaj atmamıştım zaten, sadece düzeltin diye bildirmiştim. Eleştirinize kızmadım hatta haklı buldum ve düzelttim de. Ama siz devam ediyorsunuz şiirinizin hatalı olmadığı konusunda. Kafiyelerden hiç bahsetmemiştim bile...
yarın sınavım var...uykum yok... şiir başa bela .... niye mi açık ettim..bu ülkeni başına ne geldiyse kapalı kapılar arakasındaki konuşmalardan geldi... bu yüzden böyle bir yol izliyorum. hem nette hem de gerçek hayatta. gerçek hayatta bu hayli zor ve baş ağrıtıcı...ama bunun düzelmesi gerekiyor...
cevap verecektim. mesaj gönderemedim. kapatmışsınız mesaj almayı...belki de haklısınız. mesajları kapatmada..
bu arada genelde bana katılan çıkmaz. ya kökten doğruyum veya doğrucuyum, ya da komple yanlış.:)
hece şiiri üzerine o kadar çok söz söylenmiş ki... söylemekten ziyade yazılmaya çalışılsaydı belki daha iyi olurdu aslında...
o kişinin kim olduğunu belirttim ya hatırlamıyorum...fakat o şiir dört dörtlük bir heceydi. illahi hecede her hece eşit olacak değil. FAKAT BUNUN DA KENDİ İÇİNDE BİR KURALI OLMALI. mesela... 1. mısralar 11 ikinci mısralar 1O diye giden ve her kelimenin hakkının verildiği şiirde hecedir. biz buna yine de 11 li hece deriz. çünkü asırlardır gelen ve kabul gören ölçü 11'li olduğu için.
duraklar konusunda da 11 li için 443 de 65 de hakkı verilebilirse 74 de aynı şiirde kullanılabilir bence...
fakat bunu yapanlar da otoriteler tarafından dışlanır veya hecesi hece sayılmayabilir. zati böyle yapanlar da bunları göze almıştır.
Uykum vardı uykumu da kaçırdınız. Hece şiiri konusunda size katılmıyorum, hece şiirinin en önemli ve tek olması gereken şey hece sayılarının aynı olmasıdır. O kimse yazan o da yanlış yazmış demek ki. Kafiye ve durak sonra olması gerekendir ki duraksız şiirler de gördük, kafiye yerine redif ve ses benzerliği kullananları da. hece sayısı eşit olmazsa zaten hece şiiri olmaz ki. Hem ben size özelden yazmıştım hece sayılarınızın hatalı olduğunu neden açık ettiniz ki şimdi?
1-hece hatalarını konusunda uyardığınız için teşekkür ediyorum. düzeltirim. ki kaldıki astığımdan beri 3 tane düzelttim. huyum kurusun. sabırsızlık.
2-3: artık büyük harf kullanmıyorum veya kullanmamaya özen gösteriyorum. ister özel isim olsun, ister mürekkep yalamışların katı kurallarını çiğnemek pahasına...
4: kadı kelimesini osmanlıca türkçe lügatten(hisar yayınevi) baktım özellikle. lügatte: kâdî diye yazıyor. iki seslide de inceltme var. "kâdîlere" kullanılmadığı için inceltemenin birini kendim değiştirdim
5: ne demek istediğinizi anlamadım . ben size olumsuz eleştiri getirince siz de bana mı olumsuz eleştiri getirme gereği duyduysanız teşekkür ediyorum. keşke eleştirilerinizi mesajla değil de şiirin altına yapsaydınız. herkes görür ve şiir üzerine muhabbet edebilirdik katılan dostlar da olurdu belki de...
selam ve saygılarımla...
( 1- iki yerde hece hatanız var, 2-noktalama kullanmışsınız ama şiirin baş harflerini küçük yazmışsınız. 3- Hızır isimdir, büyük harfle başlanır 4- Kadı, uzun okunmaz bu yüzden a harfinin üstüne şapka knmaz. 5- sadece haşhaşi kelimesini kullandığınız için bu eleştiriyi sayfanıza yazmadım, siz anlamışsınızdır ne demek istediğimi. saygılar.
kara eller 1
artık değil, muhtacım, ne güneşe ne aya.7+7 lâkin kabrimde ezân okumasaydı ak güller!7+8 bitmezdi bu yolculuk âr düşmezdi sevdaya.7+7 sırtımızdan vursa da olur, artık bülbüller!7+7
kaderimiz, kazamız, imân, i’tikâdımız…7+7 bilmem, hangi sıfattan sonra gelir adımız?7+7 zalim emrin cezası, zindan derken kâdımız;7+7 kâdılar sürgün yaşar, "sisi" üfürür eller!7+7
millet içler acısı, devlette hırs kavgası…7+7 yol vermez komşusuna, ben oldum budalası.7+7 kabağın dibi gübre, geveze lahanası…7+7 vahşi sınır çizerken, nasıl kokar sünbüller!7+7
paganlıktan devşirme, asırlarca inledik.7+7 biz mevlana devrini, yunus gibi dinledik.7+7 ve devletten çok önce, hudutları binledik.7+7 şimdi haşhaşi diyor, çınarı yıkan seller! 7+7
gıybet sadrazam olmuş, baş verdiğim akbaba.7+7 gizli kibre gizlenmiş, mütevâzi akraba.7+7 nâmertlik kıyâm etmiş, sözlükler kaba saba.7+7 helâlimin gözüne, duman taşır boz yeller!7+7
zamanlar ötesinden, duymaz mısın felâhı?7+7 ne diyedir ganîmet, takkiyye, mutâ’ nikâhı? 7+8 üzerinizde, garip düşmüş davanın âhı!7+7 keş dağını üşüten, sanki değil yâd eller!7+7
kaç defa ikâz ettim, dinlemedi sözümü.7+7 sükûtu uysal koyun eyledi kurt özümü.7+7 rüzgârın tükürüğü, kirletemez yüzümü.7+7 fetret devrinde önce, sivrilirmiş hep diller!7+7
dünyevî bu ülkemin çilesi, felâketi.7+7 çoğalmışken karanlık, sabırla nezaketi.7+7 zalime boyun bükme, hatırla adaleti.7+7 hikmeti hızır değil, kırık asâ gönüller!7+7)
1- iki yerde hece hatanız var, 2-noktalama kullanmışsınız ama şiirin baş harflerini küçük yazmışsınız. 3- Hızır isimdir, büyük harfle başlanır 4- Kadı, uzun okunmaz bu yüzden a harfinin üstüne şapka knmaz. 5- sadece haşhaşi kelimesini kullandığınız için bu eleştiriyi sayfanıza yazmadım, siz anlamışsınızdır ne demek istediğimi. saygılar.
bir zaman bir hece okumuştum. sekizli heceydi. lakin dördüncü mısraları hep yedi heceydi. şiirin altına üstüne getirdim bir fazla kelime, bir eksik kelime bulamadım. o şiiri kaydetmemişim. sonradan çok aradım da bulamadım.
o gün bu gündür. şiirin eksenini ve manasını bozmuyorsa hece sayısındaki bir eksiklik veya fazlalık onu kusurdan saymıyorum ben kendimce. ki ustası üstadı yazdığı zaman vardır bir hikmet harbiyesi diyor guguman kuşuna dönüyorum. ki istisnaların da kaideyi bozmayacağını biliyorum.
kafiye de yukarıdaki hece sayısındaki yorum ve eleştiri istisnalarını barındıyor benim için içinde.
şiir doğuramamak veya yazmak isteyip de yazamamanın nasıl bir ızdırap verdiğini biliyorum. bu konuda sizi çok iyi anladığımı belirtebilirim.
kelimeyi iki defa kullanmak kısa şiirlerde olmaması gereken bir şey.. kısa şiiri nasıl tanımlarız bilemiyorum ama...5-6 kıtaya kadar olanlara kısa, 14-15 kıtaya kadar orta, dahasına uzun şiir diyebilir miyiz hece için bilmiyorum da bu şekilde düşünüyorum.
rabbim dert vermesin desem, ahirete dert çekmeden gidilince hesap daha ağır... rabbim dert versin desem, yanlış anlaşılmaya çok müsait...
kalpleri eviren çeviren rabbim, üzerimize o ağır yükü yükleyen rabbim, kalplerimizi iyiye güzele çevirsin, çekemeceğimiz yükü de vermesin cümlemize..
Haklı yanlarınız var sözüm eleştiriye değildi zaten. Şiir benim şiirim her zaman değiştirme hakkım da var.Ustalığa gelince ustalıkla alakası yok bu işin, bazı problemler yaşıyorum bu kadar yazmak bile beni nasıl mutlu ediyor bir bilseniz. Kaldı ki hece şiirinde bir kelimeyi iki defa kullanmak hata değil güçsüzlüktür. Hece sayısında veya kafiyede hata varsa o şiir hatalıdır.
ablam ben alıngan, sen alıngan... telaş ettiğim bir şeyler var ama bu beklentilerle alakalı değil. ismail hocamın yorumunu gördüm ve katılmadığımı ve neden katılmadığı yazmaya çalıştım. az çok herkes birbirini tanıdı, ona buna sormaya gerek yok ki... ben sizi size sorarım, siire verdiğiniz değeri bildiğim için de gördüğüm yanlışlıklar varsa olumsuz eleştiri bırakırım. derdimiz gün değil ki... meyve veren ağaçlardan gün görmemiş yemişleri taşlamaya çalışmak:) şair ne kadar acemidir, ne kadar değildir bunun kararını da yıllar bir de gerçekten üstatlar verir. benim etim budum belli. biraz fazla geveze, biraz fazla lafazan... kusurumuz olduysa veya gönül kırdıysam veya ne diyorlar olumsuz elektrik veriyorsam bir daha yorum bırakmam.
Telaş etmeyin efendim öyle bir beklenti içinde değilim zaten. Arkadaş beğenisini dile getirmiş bir şekilde. Güne seçilen şiirlere kurdelenin yanında altın da dağıtmıyorlar ki tasalanalım. Güne getirilmesinin ilk amacı okunmayan şairlere, şiirlere bir imkân tanımaktır. Şükürler olsun ki okuyucum da yeterli benim gibi bir acemi için. İnanmazsanız Ansızın’a sorabilirsiniz, yazdıklarımın güne getirilmemesini rica etmemiş miyim?