Afiyet Olsun
Ceviz kabuğuna sığdırdım beynimi,
kırmak için; ne çekiç lazım nede kuvvet, saçılıp yere nar gibi dağıldığında fikirler... acabalar,olabilirmiler,belkideler, ne yapsam boş, ne desem nafile, bilen bildiğini okuyor nasılsa. . Saçma sapan yanılgılar, içine kurt girmiş elmalar gibiyiz, içimiz de delik deşik, İstanbul’un yolları gibi, ne düşündüğün gördüğün gibi, nede gördüğün düşündüğün. herkes kendi bildiğini okuyor, doğrusu da yanlışı da kendince. . Yedi tepeli şehir gibiyiz aynen, martısı denizi,çarşısı pazarı, hergün yeniden kuruyoruz çalar saatlarımızı, yetişmek için karmaşaya, ulaşmak şurda dursun, daha yakalayamamışız yanımızdakileri, peki diyenler bile; öyle değil ama öyle olsun mecburiyetinde, . Erguvani renkler peyda boğaza, soğuk mavi sulara bata çıka yol alan kayıklar gibiyiz, Dünya’yıda dolaşsak devirip alemi, gidebildiğimiz yol bir kulaç, ya yanılıp, öylece kollarımız böğrümüzde ufka dalarız, yada elimizde avucumuzda her ne varsa umuda dair, hasat mevsiminin yavuz hırsızlarına kalırız, . İçimiz acıyarak pişmanlıklarımıza, keşkelerimizle bağdaş kurup, kuru soğana okkalısından bir yumruk, katık edip ekmeğe, bastırmak için açlığımızı, gönlü olsun diye haramilerin, balı acı gelirken bir dostun,arkadaşın, düşmanın acısı,haramı bulaşmış bedenlerimize; AFİYET OLSUN... Yunus ça./ |
keşkelerimizle bağdaş kurup,
kuru soğana okkalısından bir yumruk,
katık edip ekmeğe,
bastırmak için açlığımızı,
gönlü olsun diye haramilerin,
balı acı gelirken bir dostun,arkadaşın,
düşmanın acısı,haramı bulaşmış bedenlerimize;
AFİYET OLSUN...
Yunus ça./ hocam harikaydı yaşama dair dizeler tebrik ederim saygılarımla...