Düş Öncesi Sıkıntı
arada kalır gitmek de
düş öncesi sıkıntılardan ötede durur el ele iki yakalanma sonrasına unutkan ve güneş bir sokağın sessizliğine eş sensizliğime yakıştır beni yoksunluğumun üzerini örtmeden yalnızlığıma rüzgarını iliştir soluk soluğa yorgun argınken akşamın ömrü soğuk ikliminde bütün bir gidişin ve her sabah ilk bakışına susarsa sussun son aydınlığın da adındır ömrü aklımda yağmur gibi zamansız gelişin gidişi en erken geçim benim mevsimler üstü tanıksız sıkıntım alıp başımın altına koyuyorum yeryüzünü gökyüzünü çekerek mahçupluğuma rüyalarımda incinmesin diye yokluğun geceyi de utandırmıyorum uyanmak istemiyorum... kağan işçen... |